AMAÇ Başlangıçta kapak hastalığı ile ilişkili olmayan atriyal fibrilasyonu olan bireylerde inme riskini değerlendirmek için geliştirilen CHA2DS2-VASc skoru (Konjestif kalp yetmezliği, Hipertansiyon, Yaş ≥ 75, Diyabetes mellitus, Daha önce inme/geçici iskemik atak/sistemik emboli, Vasküler hastalık, Yaş 65-74 ve Cinsiyet kategorisi - kadın), günümüzde kardiyovasküler hastalıkların prognostik değerlendirmesi için de kullanılmaktadır. Bu çalışmanın amacı, periferik arter hastalığı (PAH) olan bireylerde lezyon şiddeti ve uzun dönem sağkalım sonuçları açısından CHA2DS2-VASc skorunun öngörücü rolünü değerlendirmektir.
YÖNTEM Bu retrospektif analiz, bilgisayarlı tomografi (BT) anjiyografi ile PAH tanısı konulan ve iki tıp merkezinden ardışık olarak dahil edilen 784 hastayı içermektedir. Tüm katılımcılar için CHA2DS2-VASc skoru belirlendi, lezyon şiddeti TASC II kriterlerine göre değerlendirildi ve hastalar TASC-AB (basit) ve TASC-CD (kompleks) lezyon gruplarına ayrıldı. Mortalite verileri hastane ve sosyal güvenlik kayıtlarından elde edilmiştir.
BULGULAR Çalışmaya 784 hasta (ortalama yaş 61.7±9.9 yıl; %17.2 kadın) dahil edildi. Lezyon şiddetini öngörmek için yapılan regresyon analizinde, CHA2DS2-VASc skoru (P < 0.007) ve sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonunun (P = 0.009) bağımsız öngörücüler olduğunu bulduk. ROC analizi, 3,5 CHA2DS2-VASc skoru eşiğinin uzun dönem mortaliteyi %70 duyarlılık ve %79 özgüllükle öngördüğünü göstermiştir (P < 0,001). Kaplan-Meier sağkalım tahminleri, daha yüksek CHA2DS2-VASc skorlarına sahip hastaların 60 aylık takip süresi boyunca anlamlı olarak daha düşük sağkalım oranlarına sahip olduğunu göstermiştir (P < 0,001).
SONUÇ CHA2DS2-VASc skoru, PAH’lı bireylerde hem lezyon şiddetiyle hem de olumsuz uzun dönem sonuçlarla bağımsız olarak ilişkili bulunmuştur.
Copyright © 2025 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi