Dislipidemi, koroner kalp hastalığı ve serebrovasküler olaylarla seyreden ateroskleroza yol açan tartışmasız en önemli risk faktörüdür. Kılavuzlar dislipideminin rolünü ve erken tanı ile tedavinin önemini sürekli vurgulamaktadır. Kardiyovasküler (KV) hastalıkların hem tedavisinde (ikincil koruma) hem de önlenmesinde (birincil koruma) statinlerin yararlı etkisi, LDL-kolesterol düzeyi yüksek olan bireylerde birçok çalışmada gösterilmiştir. Her ne kadar yüksek LDL-kolesterol düzeyleri artan KV riski ile paralellik gösterse de, KV olayların yaklaşık yarısı LDL-kolesterol düzeyleri normal ya da normalin altında olan bireylerde gözlenmektedir. Bu da birincil korunmada statin tedavisinden yararlanabilecek potansiyel kişilerin sadece kan lipit ölçümü ile saptanmasının güçlüğünü yansıtmaktadır. Ateroskleroz kısmen de olsa enflamatuvar bir yanıttır ve bu nedenle statin tedavisinin antienflamatuvar yararı açıktır. JUPITER çalışması, kılavuzların birincil korunmada statin tedavisini önermediği, ancak LDL-kolesterol düzeyi ile tahmin edilenin ötesinde yüksek KV riske sahip bireylerde koruyucu tedavi kapsamında gerçekleştirilen bir çalışmadır. Bu araştırma, mevcutlar arasında LDL’de en fazla düşüş ve HDL’de en yüksek artış sağlayan ve en etkili statin olan rosuvastatin ile gerçekleştirilmiştir. Bu derlemede rosuvastatinin farmakolojik özellikleri yanı sıra, birincil korumada JUPITER ile ortaya konan kanıtlar gözden geçirilecektir
Anahtar Kelimeler: Kardiyovasküler hastalık/önleme ve kontrol, birincil koruma; pirimidin/terapötik kullanım; risk değerlendirme/ yöntem; risk faktörü; statin.Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi