AMAÇ Sağlıklı ruhsal durum kalp yetmezliği (KY) hastalarında ölüm oranlarıyla doğrudan ilişkilidir. Buna rağmen depresyon, KY hastalarında yeterince teşhis ve tedavi edilememektedir. Çalışmamızda, hastaneye yatırılarak tedavi edilen KY hastalarında depresyon saptanmamasıyla ilişkili parametreleri araştırmayı amaçladık.
YÖNTEM Bu çalışmaya hastaneye yatırılarak tedavi edilen 143 düşük ejeksiyon fraksiyonlu KY hastası dahil edildi. Depresif semptomların taranmasında Hasta Sağlık Anketi 9 (PHQ-9) kullanıldı. Hastalar PHQ-9 puanlamalarına göre sınıflandırıldı. PHQ-9 puanı <5 olan depresyonu olmayan KY hastaları ile PHQ-9 puanı ≥5 olan hastalar karşılaştırıldı.
BULGULAR Hastaneye yatırılarak tedavi edilen 143 KY hastasının 65'inde (%45.5) depresyon saptanmadı. Depresyonu olmayan hastalarda diyabet (P = 0.006) ve B-bloker kullanımı (P = 0.011) daha az, NYHA sınıfı (P = 0.003), BNP seviyeleri (P = 0.006) daha düşük, eGFR seviyeleri (P = 0.038) ise daha yüksek saptandı. Çok değişkenli regresyon analizinde, NYHA sınıfı [P = 0.003, OR (95%CI) 0.426 (0.242–0.751)] ve B-bloker kullanımı [P = 0.045, OR (95%CI) 0.288 (0.085-0.972)] KY hastalarında depresyon saptanmamasının bağımsız bir öngördürücüsü idi. Korelasyon analizinde, NYHA sınıfı ile PHQ-9 skoru arasında pozitif korelasyon saptandı (r=0.258, P = 0.002).
SONUÇ Hastaneye yatırılarak tedavi edilen KY hastalarının %45.5'inde depresyon saptanmadı. Depresyon saptanmayan hastalarda diyabet ve B-bloker kullanımı daha az, NYHA sınıfı, BNP seviyeleri daha düşük, eGFR seviyeleri (P = 0.038) ise daha yüksek saptandı. Ayrıca NYHA sınıfı ve B-bloker kullanımı depresyon saptanmamasının bağımsız bir öngördürücüsü idi. Bu çalışma, KY ile depresyon arasındaki kuvvetli etkileşime dikkat çekmekte ve hekimlerin depresyon taramasını klinik pratiklerine dahil etmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Copyright © 2025 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi