Kalp cerrahisinde uzun süreli yarar sağlayacak teknik açıdan mükemmel bir ameliyatı gerçekleştirmek için intraoperatif hasarı sınırlayacak çeşitli teknikleri bilmek ve kullanmak gerekmektedir. Bu yazımızda son iki yılda bütünlenmiş miyokard korunması kullanılarak ameliyat edilen ardışık bir dizi olgudaki deneyimlerimizi aktardık. Yapılan bir ön çalışmada, bütünlenmiş miyokard korunmasının kristalloid kardiyoplejiyle karşılaştırıldığında hasta morbiditesini anlamlı şekilde düşürdüğü saptandı. Bütünlenmiş miyokard korunması uygulanan 214 olgunun 162 (% 75.7) sine izole koroner bypass cerrahisi, 13 (% 6.1) üne koroner bypass cerrahisi ile birlikte ilavegirişim ve 39 (% 18.2) una ise kapak replasmanı uygulandı. Her olgu için ortalama beklenen yaklaşık mortaliteyi saptamak için Parsonnet risk strafikasyonu skorlama sistemi kullanıldı. 23 olguda (% 10.7) 30 majör komplikasyon gözlendi. Bu olguların 19 u yüksek risk (risk skoru >4) grubundaydı. Koroner bypass olguları için hastanede kalış ortalama süresi 8.6 gün iken, bu süre kapak hastaları için 8.8 gün olarak belirlendi. Skorları 0 ile 4 arasında olan (düşük risk) 86 koroner bypass olgusunda beklenen mortalite 1.3±1.6 iken gözlenen mortalite 1 olgu ile % 1.2 olarak gerçekleşti. Koroner bypass olgularında genel mortalite % 4.57, kapak olgularında ise %0 olarak saptandı. Tüm olgular ele alındığında ise beklenen ve gerçekleşen mortalite oranları sırasıyla 7.1±6.5 ve 3.7 idi. Sonuç olarak, bütünlenmiş miyokard korunması birçok farklı miyokard koruma tekniklerinin kısıtlamaları ve dezavantajlarını çözüp bu tekniklerin yararlı bölümlerini birleştirerek maksimum yararı sağlayan bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Kalp cerrahisi. kardiyoplejik solüsyonlarCopyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi