Çalışmamızda kalp cerrahisi sonrasında kalıcı kalp pili takılan hastaların klinik özelliklerinin değerlendirilmesi, kalıcı kalp pili uygulamasının kısa ve uzun dönem sonuçları ve komplikasyonlarının analiz edilmesi amaçlandı. Çalışma Nisan 1988-Aralık 1997 tarihleri arasında kalıcı kalp pili takılan 52 olgu üzerinde retrospektif olarak yapılmıştır. Operasyon sonrası kalıcı kalp pili yerleştirilen hastaların çoğunun (%90) operasyon öncesi çeşitli ileti bozukluklarına sahip olduğu belirlendi. 18 yaşın üstündeki erişkin toplumda aort kapak replasmanı (AVR) ve mitral kapak replasmanı (MVR) ile beraber uygulanan triküspit kapak replasmanı (TVR) operasyonlarının en sık kalıcı pil uygulamasına ihtiyaç gösterdiği saptanırken (%17.3 ), çocuklarda doğumsal kalp hastalığı için cerrahi girişimlerden atrial septal defekt (ASD) primum operasyonu sonrasında en sık kalıcı pil uygulandığı görüldü (%28.8). Kalıcı kalp pili uygulaması endikasyonu doğuran en sık ritim bulgusu atriyoventriküler (AV) tam blok ve dar QRS'Ii kaçış ritmi olarak saptandı (%55.7). 1980'lerin sonunda hastanemizde kalp cerrahisi sonrası gelişen kalıcı kalp bloklarının tedavisi için epikardiyal elektrod ve VV/ pil modu kullanılırken, günümüzde endokardiyal elektrod ve VVIR , DDDR, uygun vakalarda VDD pil modu kullanılmaktadır. Çalışmamızda epikardiyal elektrodun endokardiyal elektroda göre daha yüksek uyarı eşiğine sahip olduğu (0.99 volta karşılık 0.50 volt, p<0.002) saptandı. Akut komplikasyonlar arasında en sık pil cebi hematomuna rastlanırken (%3.7), kronik komplikasyonlar arasında en sık ventriküler elektrod komplikasyonu (%13.3) belirlendi.
Anahtar Kelimeler: Kalp cerrahisi, kalıct kalp pili, bradiaritmiCopyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi