Aortobronşiyal fistül (ABF), aort ile bronşiyal ağaç arasında oluşan fistülöz ilişkidir. Nadir ama fatal bir patolojidir. Ana semptomu epizodik ya da masif hemoptizidir. ABF, inen aort anevrizmalarının (İAA) akciğer parankimine açılmasıyla görülebildiği gibi anevrizma, koarktasyon, patent duktus arteriosus (PDA) tamirlerinden sonra gelişen psödoanevrizmalara da bağlı olabilir. Bu çalışmanın amacı, ABF'li hastaların akıbetini değerlendirmektir. Merkezimizde Ocak 1991, Aralık 1997 tarihleri arasında ortalama yaşı 39 ± 12 olan, dördü erkek, ikisi kadın 6 olguda ABF belirlendi. Dört olguda inen aort anevrizması vardı. Diğer iki olgudan birine 1975 yılında koarktasyon nedeniyle rezeksiyon - tüp greft interpozisyonu, ötekine de 1991 yılında asandan aort anevrizması sebebiyle Bentall girişimi uygulanmıştı. Bunlardan birincisinde proksimal, ikincisinde de distal anastomoz hatlarında gelişen psödoanevrizma ABF'ye yolaçmıştı. Altı olgudan dördü (3 İAA - I koarktasyon olgusu) opere edildi. Cerrahi girişim sol posterolateral torakotomi yoluyla yapıldı. Bir olguda sol atria - femoral baypas kullanıldı. Bir diğerinde ana pulmoner arter - sol femoral arter kanülasyonuyla kardiyopulmoner bypasa girildi. Diğer 2 olgu ise basit aortik klempaj altında opere edildi. Bir olguda dikişsiz aortik tüp greft, bir olguda woven velour vasküler greft yaması, diğerinde de tüp greft kullanıldı. Bentall operasyonlu olgu preoperatuvar dönemde multiorgan yetersizliği ile, bir diğer olgu da anevrizma rüptürü, şok tablosu ile operasyona alınamadan kaybedildiler. Cerrahi girişim uygulanan dört hastadan biri operasyon sırasında öldü. Diğer 3 olgu komplikasyonsuz taburcu edildi ve takiplerinde de sorun çıkmadı. Sonuç olarak, ABF torakal aort patolojilerinin ciddi bir komplikasyonudur ve tanı konur konmaz cerrahi tedavi yapılmalıdır. Hemoptiziye yönelik ayırıcı tanının yaşamsal önemi vardır.
Anahtar Kelimeler: anevrizma, aortobronşiyal fistül, hemoptizi, torasik aortaCopyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi