AMAÇ Kardiyologlar birçok riskli hastaya teşhis, tedavi ve girişimsel tedavide bulunurlar. Bu çalışmada Türkiye'deki mevcut “malpraktis” sisteminin kardiyologların tanı ve tedavi yaklaşımlarını nasıl etkilediğini ve önerdiğimiz yeni hasta tazminat sistemine yaklaşımlarını inceledik.
YÖNTEM Kesitsel çalışmamızda Türk sağlık sisteminin farklı seviyelerinde çalışan kardiyologların mesleki risk algılarının uygulamalarına etkisini araştırdık. 24 soruluk bir anketi asistan, uzman ve öğretim üyelerine e-posta, basılı evrak ve cep telefonu mesajı ile gönderdik.
BULGULAR Ankete cevap veren 253 kardiyologdan 29’u (%11.6) geçmişte “malpraktis” nedeni ile mahkemeye gitmişti. Bunlardan ikisi (%6.9) para, biri (%3.4) hapis cezası almıştı. Bunun yanında 132 (%52.8) kardiyolog “malpraktis” korkusu nedeni ile pratiklerinde değişiklik yaptıklarını bildirmekteydi. Ayrıca 232 (92.8%) kardiyolog önerdiğimiz hasta tazminat sistemini tercihe değer buluyordu. Kardiyologların %78.8'i bilgisayarlı tomografik anjiyo (BTA) veya talyum, %71.6'sı koroner anjiyo, %20'si stent implantasyonu, %83.2'si ise yüksek riskli hastalardan kaçınma kararlarında malpraktisten kaçınmanın etkili olduğu kanaatindeydi.
SONUÇ “Malpraktis” korkusu kardiyologlarda yüksek oranlarda gereksiz test isteme, girişim yapma veya yüksek riskli hastalardan kaçınma eğilimi yaratmaktadır. Önerdiğimiz yeni “malpraktis” sistemi çalışmaya katılan kardiyologların büyük çoğunluğu tarafından mevcut sisteme tercih edilir bulunmuştur.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi