ISSN 1016-5169 | E-ISSN 1308-4488
Archives of the Turkish Society of Cardiology - Turk Kardiyol Dern Ars: 27 (6)
Volume: 27  Issue: 6 - August 1999
1.Summaries of Articles

Pages 384 - 388
Abstract | English Full Text

2.Clinical Investigations Functional Recovery After Revascularization in Patients with Coronary Artery Disease and Left Ventricular Dysfunction
Mehmet AKSOY, Metin GÜRSÜRER, Ayşe EMRE, Mehmet EREN, Hakan AKYÜZ, Nezire GÜLLÜ, Dursun ÜNAL, Birsen ERSEK
Pages 389 - 391
Çalışmamızda, diişiik doz dobuıamin infiizyonu alnnda yapılan, mi yokard peıfiiryomı ile fonksiyonllliiiii aym anda göriintülendiği gared SPECT yömeminin sol ventrikiil disfonksiyonu olan koroner arter hastalannda revaskalarizasyon sonrası fonksiyonel düzetmeyi öngörmedeki değerini araştırdık. Kararlı koroner arter hastalığı ve segmenter sol ventrikül disfonksiyonu olan, PTCA randevusu verilmiş 16 hastaya PTCA öncesi ekokardiyografi, aym giinde islirahat gated SPECT ve 5-10 pgrlkg!dk dobutamin infiizyoıw altında gated SPECT görüntiilenıe ile aym giinde istiralıaı stres Tc-99m sestamibi standart peıfiizyon göriintiileme uygulandı. Sol ventrikiil duvar hareketlerinde diizelme PTCA sonrası 2. ayda yapılan ekokardiyografi ile değerlendirildi. Ekokardiografik ve SPECT görüntüterin incelenmesinde 16 segment li model kullamldı. Duvar hareketi gated görüntülerde 4 puaıılı sisteme göre (O=yok, 3=nomıal), peıfiizyon gated ve standart per/ i"izyon göriiıaiilerde 5 puaıılı sisteme göre (O=ııormal, 4=twulum yok) skorlandı. Ayrıca peıfiizyon için kantitatij değerlendirme yapıldı. Fonksiyon bozukluğu olan bir sol vemrikiil segmentinde canlılık ölçiitii olarak gated görüntülerde a) duvar hareket skorunun :2:2 olması, b) peıfiizyon skorı1111111 $2 olması, c) dobutanıin ile duvar hareket skorunda :2:1 puanlık düze/me görülmesi alındı. Peıfiizyon göriintülerde ise a) reverzibl defekt görülmesi, b) ağır sabit defektierde :2:%50 kantitatif tlllulum olması esas almdı. Toplanı 104 segmen11e duvar hareket bowkluğu görüldü. Bunların 72'sinde revaskiilarizasyon sonrası eliize/me saptandı. Bu segmentlerdeki düzetmeyi öngörmede dobutamin gated SPECT'in duyarlılığı %86, özgiillüğü %72 ve tam doğruluğu %82 bulundu. Bu değerler İstirahat gated SPECT'te sırasıyla %68, %75 ve %70; isiirahatistres standart peıfiizyon göriintiilemede %71, %53 ve %65 saptandı. Gated incelemenin özgiillüğü, dobutanıin peıfüzyo nunun duyarlılığı yükselterek dobutanıin gated SPECT'in tam doğruluğ111111 artırdığı; bu yöntemin sol ventrikül disfonksiyonu olan koroner arter hastalannda revaskiilari- zasyon sonrası fonksiyonel diizelmeyi öngörmede peıfüzyon görüntü/emeye iistiin yeni bir yaklaşım olabileceği kamsuıa varıldı.
The present study sought to evaluate the value of gated SPECT imaging, which provides the opportunity to acquire function and perfusion information simultaneously, under infusion of low dose dobutamine in the prediction of functional recovery after revascularization in patients with coronary artery disease and left ventricular dysfunction. Sixteen patients with stable coronary artery disease and segmental ventricular dysfunction scheduled for PTCA underwent resting echocardiogram, rest gated SPECT and gated SPECT under infusion of 5-10 ~Jg/kg/min dobutamine d uring acqu is ition on the same day, and rest/stress Tc-99m sestamibi standard perfusion iınag in g on a separate day before PTCA. The improvement of dyssynergic segments was determined with a rest echocardiogram 2 ınonth s after PTCA. A I 6-segment model was used for interpretation of the echocardiograms and the SPECT images. Wall motion was scored on a 4-point scale (O=absent, 3=normal) on gated images and perfusion was scored on a 5-point scale (O=normal, 4=absent) on gated and standard perfus ion images. On gated images, diagnostic criteria for viable dysfunctional segments were: a) wall motion score ~2. b) perfusion score ;S;2, c) a w all mot.jon score change > 1 grade with dobutamine. On perfu sion images, diagnostic criteria were taken as: a) reversible defect, b) fixed defect having >50% uptake of maximal activity. 104 segmeııts demonstrated abnormal wall motion and 72 of them improved after revascu larization. Dobutamine gated SPECT had a 86% sens itivity, 72% specificity and 82% diagnostic accuracy for predicting functional iınprovement. These values were 68%, 75% and 70%, respectively, for rest gated SPECT and 7 I%, 53% and 65%, for standard SPECT imaging. Gated imaging improved specifi city and dobutamine perfusion improved sensitivity. Thus, dobutaınin e gated SPECT has a higher diagnostic accuracy and this method may have increme ntal value in the prediction of functional iınproveınent after revascularization in patients with coronary artery disease and left ventricular dysfunction.

3.Paravalvular Mitral Regurgitation Protecting from Thrombus Formation on Prosthetic Mitral Valve
Cihangir KAYMAZ, Nihal ÖZDEMİR, Cevat KIRMA, Bahadır DAĞLAR, Mehmet BALKANAY, Cevat YAKUT, Mehmet ÖZKAN
Pages 398 - 403
Hemodinamik öneme sahip mitral yetersizliğinin (MY) sol atriumu (SA) trombiis (TR) oluşumuna karşt komyucu etkisi yeterince IJilinnıektedir. Buna karştltk parava/viiler (PV) MY ile mitral protez kapak (MPK) fizerinde TR oluşumu arasmdaki etkileşme/er araşt/1'1/manıtşttr. Çahşmanıtz MPKTR bulunan olgulardaki klinik ve ekokardiyografik karakteristikleri araşttrnıayt ve parava/viiler MY (ortali/ eri) varltğ111111 MPK fizerinde TR oluşumwıu önleyici etkisinin bulunup bulunmadtğtm belirlemeyi anıaçlamaktadtr. Çalişma grubu MPK takibi için transtorasik ve transözofagea/ ekokardiyografi (TTE, TEE) uygu/annuş olan 265 (K/43, E/22, yaş ort. 43.4±24.9 ytl) hastadan oluşnıaktadtr. Ka/b ritmi 157 olguda (%59.2 ) at ri al fibri/ asyon (AF), diğerlerinde ise sinusal ritmdi. Mitral protez kapak TR, PVMY(>2), SATR ve spantan eko kontrasi (SEK) IJultmma stkltğt sn'OStyla 43 (%16.3), 22 (%8.3), 28 (%10.6) ve 98 (%37) olarak belirlendi. Mitral protez kapakta TR bulunan ve bulunmayan olgular arasmda yaş, cins . mitral kapak replasmanmdan TEE işlemine dek geçen siire , mekanik kapak tipi, ritm, sol atrium çapt (SAç), sol atrium appendiks (SAA) fraksiyonel alan değişimi (% FAD), SAA zirve g iriş ve çtktş aktm htzlan hakmundan anlanılt fark IJulunnıadt (p>0.05).Buna karştltk MPKTR bulunan olgularda, bulunmayanlara ktyas/a IJioprotez kapak (0 ve %15.3, p
Protective effect of a significant mitral regurgitation (MR) from thrombus (THR) formatian in the le ft atrium (LA) is well documented. But inte raction between paravalvular (PV) MR and THR formation on presthetic mitral valves (PMY) has not been investigated. The aim of this study was to investigate the elinical and echocardiographic characteristics of patients with PMYTHR, and to assess whether or not PVMR protects PMY agai nts THR. Study population coınprised 265 patients (F 143, M 122, mean age 43.4±24.9) who underwent transthoracic and transesophageal echocardiography (TTE, TEE) for the follow- up of PMY evaluation. Atrial fibrillation (AF) was present in 157 patients (59.%). Presthetic valve THR, PVMR (~2), LATHR and spontaneous echo contrast (SEC) were diagnosed in 43 (16.3%), 22 (8.3%), 28 (l 0.6%) and 98 (37%) patients, respectively. Age, gender, duration between valve replacement and TEE, mechanical valve types, rhythm, diameter of LA, fractional area change of LA appendage (LAA), inward and outward velocities of LAA were not found to be significantly different between patients with and without PMYTHR (group A and B), respectively (p>0.05). However, frequency of biTiirk Kardiyol Dem Arş 1999; 27:384-388 oprosthetic valve (0 vs 15.3%, p

4.Relation of the Isolated Myocardial Muscle Bridge with Left Ventricular Hypertrophy and Left Ventricular Diastolic Dysfunction
Sinan DAĞDELEN, Cevat KIRMA, Cihangir KAYMAZ, İlyas AKDEMİR, Nuri ÇAĞLAR, Mehmet ÖZKAN
Pages 404 - 409
Koroner anjiyografik olarak anlanılt daralmaya neden olan izole mi yokardiyat kas bandt (KB) ve konıplikasyonları hakkmdaki bilgilerimiz s tmrlt olup, KB bulunuşu ile sol veti/rikül diyastolikfonksiyonu (SVDF) arastndaki ilişkiler bugüne dek araştmlnıanııştır. Çalışnıanı tz, koroner anjiyografisinde sol ön inen arterde anlamlt daralmaya neden olan KB bulunan hastalarda, sol ventrikül hiperirofisi (SVH) ve SVDF'nu araştırnıayt amaçlamaktadtr. Çaltşnıaya , dijital koroner anjiyografide sol ön inen arterde ;:: %60 daralmaya neden olan izole KB tespit edilen ve sabit aterosk/erotik /ezyonu olmayan 38 (36E, 2K, yaş ort. 53±9.2 yıl) ve kontrol gumbu (KG) olarak koroner anjiyografisi normal olan 40 olgu (JOE, 10K, yaş ort. 52±10.1 ytl) a/mnıışttr. Olgular M-Mod, iki-boyutlu ve Doppler ekokardiografi ile SVH (intervelllriküler septum, sol ventrikül arka duvar ve sol ventrikül kitle indeksi) ve SVDF ( mitral E ve A akını }m/arı, AlE oram , izovolumetrik retaksasyon zama m ( İVRZ) ve E deselerasyon zama m (EDZ) açısından değerlendirilmiştir. 0/gu/anmı zda KB'na bağli koroner arter daralnıası ortalama %72±12 olarak belirlendi. Kontrol ve KB gruplan arasmda yaş ve cins açısmdan anlanılt farklt /tk yoktu (p>0.05 ). Sol velıtrikiil hiperirofisi KB g rııbwıda 16 (%42), KG'nda 6 (%15) olguda (p< 0.05), SVDF bozukluğu ise KB grubunda 34 (%89), KG'nda 13 (%32.5) olguda saptandı (p
Data concerning myocardial muscle bridge (MB) which causes s ignificant coronary constriction is limited and relationship between MB and left ventric ular diastolic function has not been investigated. The purpose of our study was to investigate the relationship between angiographically significant MB and left ventricular hypertrophy (L VH) and left ventric ular diastolic function (L VDF). Study population conıprised 38 pts (36 M, 2 F, nıea n age 53 ± 9.2) with MB associated with le ft ante rior descending artery cons triction (~60%) and without fixed atherosclerotic coronary lesion, and 40 age- and sexnıatched control cases (30 M, 10 F, mean age 52 ± 10.1) w ith normal coronary arteri o gram. Study g roup was evaluated by d igital coronary arteriography, and L VH (interventricular septunı (IVS) and posterior wall (PW) thickness, left ventricular mass index (L VMI) and L VDF ( mitral peak velocities of E and A waves, A/E> ı, isovolumetric re laxation time (IVRT) and E deceleration time (EDT) were determined by Mnıode, 2D and Doppler echocardiography. In pts w ith MB mean coronary constriction was 72± ı 2%, and frequency of LVH was significantly higher in pts with MB (n=l6, 42%) than CG (n=6, ı S %) (p

5.Subclinical Valvular Involvement in Rheumatic Fever: Comparison of Patients with Isolated Polyarthrits and Chorea Minor
Ahmet ÇELEBİ, Gülay AHUNBAY, Gülbis BATMAZ, Eray SAVGAN, Teoman ONAT
Pages 410 - 413
Klinik olarak kalp tutulumu olmayan izole poliartritli veya Sydenlıam kore'li romarizmal ateş (RA) olgulanmtzda renkli Doppler ekokardiografi (RDE) ile subklinik kapak tutulumu stkltğmt araşttrmayt ve karştlaştmnayt amaçladik. Çalişmaya RA ramst konulan ve klinik olarak kalp tutulumu bulunmayan, RDE incelemesi yapdan 39 çocuk dahil edildi. 20'si ktz, 19'u erkek olan olgularm ortalama yaşt 11 .2±2.6 bulundu. 39 lıastanm 20'si izole artrit, 15'i izole kore, 4'ii kore + artrit/i idi. ll hastada vibratuar veya pulmoner aktm tipinde masum iifiirünı belirlendi. RDE incelemesi yaptianian n o/o77'sinde (30/39) sessiz mitral ve/veya aorr yetersizliğ i (MY ve AY) saprandt. Bunlar 15 MY, 11 MY + AY ve 4 izole AY şeklindeydi. Sessiz kapak yetersiz liğ i stkltğt ll masum üfürünılü RA 'in 7'sinde, 28 iifiiriimsiiz hastamn 23'ünde saplanarak farkit !Julunmazken saf koreli 15 olgunun 14 'ünde, izole artrit/i 20 olgunun 13'iinde RDE ile belirlenebi/en sessiz kapak yetersizliği gösterilmiştir. Sonuç olarak sessiz kapak yetersizliği saf koreiiierin büyük çoğunluğunda izole poliartrirlilerin yandan fazlaSilıda saptanmtş olup saf korelilerde izole poliarrritlilere göre anlanılt olarak daha stk bulunmuştur.
We aimed to investigate subclinical valvular involvement in patients with isolared polyarthritis and pure chorea minor by colored Doppler echocardiography (CDE). CDE was performed in 39 children with rheumatic fever (RF) without evident cardiac inovolvemenL 20 of 39 patients had isolared polyarthritis, I 5 had pure chorea and 4 had chorea associated with previous arthritis. 20 of them were female, ı 9 m ale, and mean age w as 11.2±2.6. Eleven of the 39 patients had innocent murınurs. CDE disc losed s iıent mitral and/or aortic regurgitation (MR and/or AR) in 30 of 39 (77%) patients with RF without evident cardiac involvement; i.e. 15 with isolated MR, 1 ı combined MR and AR, and 4 isolated AR. The frequency of silent valvular regurgitation was not significantly different in patients between with and without innocent murmurs while s ilent va lvular regurgitations w ere demonstrated in I 4 of I 5 patients with pure chorea ıninor and 13 of 20 patie nts with polyarthritis. Silent va lvular regurgitation was encountered in most patients with Sydenham's chorea and with isolared polyarthritis though significantly higher in patients with chorea.:

6.A Quantitative Assessment of Relation Between Left-to-Right Shunt and Defect Diameter Determined by 2D-Echocardiography in Isolated Secundum Atrial Septal Defect
Ümrah AYDOĞAN, Ferhan MERİÇ, Türkan ERTUĞRUL, Mehmet MÜLAZIMOĞLU, Tevfik ÖZPAÇACI, Rukiye ÖMEROĞLU, Talat CANTEZ
Pages 414 - 419
Çalışmamızda son yıllarda transkateter atrial septa/ defekt okliizyomma yönelik girişimler nedeni ile zaten detaylı olarak incelenen defekt çapmın da şam oramm kantitatif olarak değerlendirmede kriter olup olamayacağmı belirlemeye çalıştık. izole sekwıdwn atrial septal defekt tamsı almış 38 hastada pulmonerisistemik debi oranlan radyoniiklid anjiografik ve Doppler ekokardiografik (hız zaman integra/i ve pik h ız) yöntemlerle ölçiildii . Apikal dört boşluk, subkosta/ dört boşluk ve kısa eksen kesitlerden defekt çaplan ölçiiIerek ortalanıalan alınc!t ve viicuı yüzey alanian na oranlanarak "ASD indeks"leri bulundu. Hastalardan 19'unda şant oram ayrıca hemodinamik inceleme ile de belirlendi. Kateter sonuçlanmn altı n standart kabul edildiği çalışmanl/ Zda 19 hastalık alt gurupta kateterle; hız zaman integrali karşılaştın/dı ğında anlamlı güçiii (r:0.93, p 1.9 bulundu. Kateterizasyonla en iyi korelasyon sağlayan parametre olan hız zaman integra/i ile "ASD indeksi" arasmdaki ilişki çalışmanm tamamı lll oluşturan 38 olguda bakıldığma yine anlamlı bir korelasyon olduğu görüldü (r: 0.74, p<0.001) ve regresyon denklemi <

7.The Effects of Hemodynamic Changes in Left Atrial and Left Ventricular Diameters After Physiological Pacing
İzzet ERDİNLER, Gültekin F.HOBİKOĞLU, Şennur ÜNAL, Ahmet AKYOL, Enis OĞUZ, Atila EMRE, Tanju ULUFER
Pages 420 - 424
Çaltşmamtzda , fizyolojik kahct kalp pili ile tedavi edilen hastalarda, sol atriyum ve sol ventrikiil eliyasro/ik çaplarındaki değişimi ortaya koymak ve fizyolojik kalp pili sonrası hemodinamik parametrelerdeki değişim ile kalp odacıklarının boyutlarmdaki değiş im arasmdaki ilişkiyi araştırmak istedik. Atriyoventrikiiler (AV) ram blok nedeni ile kalicı kalp pili gerektiren ardışık JO'u erkek toplam 16 hasta (yaş ort 67,4 ± 15,4) çaltşmaya dahil edildi. Sağ ventrikiiler kalp pili uygulanan hastaların kalıcı kalp pili yerleştirilm esinden önce ve sonra sol atriyunı (SAÇ) ve sol venırikül (SVÇ) çapları, kalp debisi (KD) ve pulmoner kapiller tıkalı basmct (PKTB) ölçüldü. Ekokardiyografi ile elde edilen SAÇ ve SVÇ değerleri vücut yüzey a/amna bölünerek, sol atriyum çap indeksi (SAÇİ nımfnı2) ve sol veriirikül eliyasto/ik çap indeksi (SVDÇİ mmfm2) olarak ifade edildi. Fizyolojik kalp pili uygulanıası ile KD 3,6 ± 0,3 Ll dk dan 4,1 ± 0,3 Ll dk ya çıktı (p
The aim of this study is to show the alterations in left atrial (LAD) and left ventricular (LVDd) diameters and to examine the relationship between hemodynamic changes and the change in cardiac chambers in 16 patients (67,4±15,4 years old) who received physiological pacemakers; all of them w ith AV block. All patients required temporary right ventricular pacing. LAD and L YDd, cardiac output (CO) and pulmonary capillary wedge pressure (PCWP) were measured before and after permanent pacemaker implantation. LAD and L YDd obtained by echocardiography was divided by body surface area to obtain left atrial diameter index (LADI) and left ventricular diameter index (LVDdl ). After physiological pacing, CO increased in all patients (3,6±0,3 Ll min to 4, 1±0,3 L/min, p

8.Value of Exercise Treadmill Score as an Indicator of High-risk Coronary Artery Disease
Ayşe EMRE, Birsen ERSEK, Metin GÜRSÜRER, Mehmet AKSOY, Turgut SİBER, Dursun ÜNAL, Kemal YEŞİLÇİMEN
Pages 425 - 428
Treadnıi/1 egzersiz skoru (TS) olarak bilinen ve ST çöknıesine ek olarak angina ve egzersiz siiresi kullamlarak hesaplanan prognostik indeksin koroner arter lıastaltğt nda (KA l-!) yüksek risk göstergesi olarak ta111sa/ değerin i araşttrmak amactyla egzersiz T!-201 SPECT ve koroner anjiyograf i uyg ulamıuş 284 ltasta çaltşmaya a/mdt. TS>5 olan !tastalar diiş ii k riskli (grup 1 , n=94, ort yaş.51.2 ±9.2ytl ), -l l ile 5 ara st !tasta/ar orta riskli ( grttp 2, ıt =/56, ort. yaş 55.4±7.1 ytl) ve TS<-1 1 olan hastalar yiiksek riskli grttbu {grttp 3, n=34, ort. yaş 57.8±5.3 yt/) oluşturdu. Yüksek riskli grupta yaş (p
In order to evaluate the diagnostic value of exercise treadmill score (TS), which is a prognostic index calculated by using ST segment depression, angina and exercise duration, for identification of high-risk coronary artery disease, 284 patients who underwent exercise TI-20 1 SPECT and coronary angiography were studied. Patients with TS>5 were defined as the low-risk group (group ı , n=94, mean age 51.2±9.2yrs), those with- ıl

OLGU
9.Case Reports Vegetation Due to Streptococcus Viridans in Pulmonary Artery in a Child With Patent Ductus Arteriosus
Ahmet YANIK, Ertan YETKİN, Kubilay ŞENEN, Mehmet İLERİ, Hülya KAMOY, Tevfik KURAL, Siber GÖKSEL
Pages 429 - 430
Yazarlar 14 yaşında bir çocukla, infekrtf endarrerir gelişimi sonucu pulmoner arierde vejerasyonla konıp/ike olan bir pareni duktus aneriyozus (PDA) vakast sunmaktadtrlar. Bu şekilde ekokardiyografi ile gösterilmiş literatiirde sadece bir kaç vejetasyon olgusu mevcuttur. PDA 'li hastalarda duktus genişliğinden bağımsız olarak infektif enelarterit riski vardır.
The authors deseribe a case of patent ductus arteriosus (PDA) complicated by infective endarteritis due to a vegetation in pulmonary artery in a 14-year-old child. Only few cases of vegetation in the pulmonary artery shown by echocardiography have thus far been reported. All patients with PDA have infective endarteritis risk, regardless of the ductus size.

10.Isolated Anomalous Right Coronary Artery Leading to Coronary Steal Syndrome
Yüksel ÇAVUŞOĞLU, Sevda ATALAY, Barbaros DOKUMACI, Y. Ahmet ÜNALIR, İlknur AK, Bilgin TİMURALP
Pages 431 - 434
Koroner arter anomalilerinin biiyük kısmı çıkış anamalisi şeklinde göriilmektedir. Olgu/ann çoğunda semptonı yoktur ve tesadilfen saptamr. Bir ki.~rmnda ise angina pekıoris, miyokard infarktiisü, ani ölüm görülebilmektedir. Kalp diŞI başka bir organuı, koroner arterlerden biri ıarajll1dan kanlandmlmas/11a rasrlanmamakradir. Konjeniral kalp lıastalı,~1 ve Takayasu arteririnde akciğere koroner koliereral gelişimi nadiren bildirilmektedir. Sağ koroner arter sinüs düğiimii dali rarafmdan, sol akciğer orta lobu kanlandmlan, koronerlerinde aterosklerotik tezyon bulunmayan ve egzersiz stres miyokard pe1jüzyon sinrigrafisinde inferior bölgede saptanan nıiyokard iskemisi nedeniyle koroner çalma sendromu düşünülen olgumuz, kalp dışı başka bir organın koroner arter tarafından kanlandirilmasi nedeniyle özellik taşımaktadır.
Most of the congenital anomalous coronary arteries are asymptomatic and diagnosed inc identally. But sometimes these may lead to angina pectoris, myocardial infaretion or sudden cardiac death. It is not a usual finding that a coronary artery supplying an organ other than the heart. Coronary collateral to the lung can rarely be observed in Takayasu's arteriris or in some congenital heart diseases. In this patient who had no atherosclerotic lesion, the sinus node branch of the right coro nary artery was supplying the middle lobe of the left lung caus ing symptoms and ischemia in the inferior wall on the myocardial perfusion scintigraphy, thus leading to coronary s tea! syndrome.

11.A Case of Dilated Cardiomyopathy Secondary to Anomalous Left Coronary Artery Originating from the Pulmonary Artery
Özlem M.BOSTAN, Ergün ÇİL
Pages 435 - 438
Pulmoner arterden çıkan anormal sol koroner arter (PAÇASKA), yenidoğan veya süt çocukluğu döneminde genellikle konjestif kalp yetersizliği, dilare kardiyomiyopari (DKMP) veya kardiyojenik şok gibi klinik görünümler/e ortaya çıkar. Solumını sıkınnsı ve huzursuzluk ve terleme şikayetiyle çocuk kardiyo/oji po/ikliniğine baş vuran, 24 günlük bir kız çocuğunda ağır kalp yetersizliği saptanarak tedavi altına alındı. Nedene yönelik yapılan ileri tetkiklerde, pulmoner arterden çıkan sol koroner arter anamalisine bağlı ağır di/aıe kardiyomiyopali tamsı konulan hasta, nadir görülmesi ve di/aıe kardiyomiyopati ile ayıncı tamsımn belirgin zorluklar göstermesi nedeniyle sunuldu. Yenidoğan veya erken süt çocukluğu döneminde kalp yetersizliği ve DKMP bulguları olan hastada; sol ventrikiilde dilatasyona eşlik eden hipertrofi, apikal bölgede anevrizma, mitral kordalar ve papiller kaslarda fibrozis bulguları sapranması halinde, mutlaka PAÇASKA düşünülmelidir.
Anomalous origin of the left coronary artery from pulmonary artery (ALCAPA) commonly presents in infancy with elinical features of congestive heart failure , dilated cardiomyopathy or cardiogenic shock. A 24-day-old female infant presented to the hospital with symptoms of respiratory distress, sweating and irritabi lity. She had severe congestive hearl fai lure. Further investigations revealed that she had severe dilated cardiomyopathy due to anomalous left coronary artery arising from main pulmonary artery. We present this case because of its rarity and difficulty in distinguishing clinically from dilated cardiomyopathy. ALCAPA must be thought in an infant with s igns of heart failure and dilated cardiomyopathy when there is echocardiographical evidence of left ventricular hypertrophy in addition to ventricular dilatation, fibrosis of the papillary muscles, and aneurysm formation in the apex.

12.A Case of Myotonic Muscular Dystrophy With Atrial Flutter
Bülent GÖRENEK, Ümit ÖZUYAR
Pages 439 - 440
Miyotonik muskiiler diSII·ojl (MMD) erişinlerde de görülebilen bir nıüskiifer distrofi tipidir. Bu lıastaflğuı seyri sırasmda kareliyak rwultmı meydana gelebilnıekredir. Arriyal fiatter (AFL), MMD'Ii olgularda nadir olarak karşınma çıkmaktadır. Takdim edilen olgu sumununda MMD'ye bağlı olarak AFL'un ortaya çıktığı bir vaka ele almnııştır.
Myotonic ınuscu l ar dystrophy (MMD) is a relatively comman ınu sc ular dystrophy in adults. In the patients with MMD, cardiac invol veınent ınay occur in the elinical course. In this case report, we presented a case of MMD with atrial flutter, which is a rare cardiac manifestation of MMD.

EDITORYAL YORUM
13.Editorial
Ayşe Sarıoğlu
Pages 441 - 443
Abstract |Full Text PDF

14.Letter To The Editor
Ayşe Sarıoğlu
Page 444
Abstract |Full Text PDF

15.Letter To The Editor
Ahmet Çelebi, Gülay Ahunbay
Pages 445 - 446
Abstract |Full Text PDF



Journal Metrics

Journal Citation Indicator: 0.18
CiteScore: 1.1
Source Normalized Impact
per Paper:
0.22
SCImago Journal Rank: 0.348

Quick Search

Copyright © 2024 Archives of the Turkish Society of Cardiology



Kare Publishing is a subsidiary of Kare Media.