AMAÇ Atriyal Fibrilasyon (AF) yaygın bir kardiyak aritmi olup, 5 kat artmış inme riski ile ilişkilidir. Aile hekimleri hastaların sağlık hizmetleriyle ilk temas noktasıdır ve AF tanısı ve takibine ilişkin bilgi düzeyleri önemlidir. Birçok ülkede aile hekimlerini bu konuda değerlendirmek amacıyla anket çalışmaları yapılmış olmasına rağmen ülkemizde böyle bir çalışma yapılmamıştır. Bu nedenle bizde anketimizde ülkemizdeki aile hekimlerinin AF açısından bilgi ve yaklaşımlarını ortaya koymayı amaçladık.
YÖNTEM Onam veren 326 hekime 1 Kasım 2023 ve 31 Ocak 2024 tarihleri arasında hepsi çoktan seçmeli olmak üzere toplam 38 sorudan oluşan çevrimiçi bir anket uygulandı. Ankette demografik özellikler, AF tanısı, risk faktörleri ve tedavi yaklaşımı, hasta bilgilendirme, konsultasyon ve AF ile ilgili kaygı düzeyleri sorgulandı. Katılımcılardan alınan cevapların tanımlayıcı ozellikleri analiz edildi.
BULGULAR Aile Hekimlerinin 235’i (%72,1) orta ve daha az bilgi düzeyine sahipti. Yaş ile toplam bilgi puanı arasında negatif yönde anlamlı zayıf ilişki varken (rho=0,123, p<0,026), çalışma durumu ve bilgi puanı arasında anlamlı fark saptandı (p<0,001). İkili karşılaştırma sonrası anlamlı farkı oluşturan hekimler Aile Hekimi uzmanlarıydı. Aile hekimlerinin yalnızca %7,1'i konsültasyona ihtiyaç duyduklarında kardiyologlarla sözlü iletişim kurabildiklerini belirtti ve %81,9'unun periprosedürel yönetim ve %85,9'unun minör kanama için hastaları bir kardiyoloğa sevk etme eğiliminde olduğu tespit edildi. Aile hekimlerinin %86,5 i AF ve oral antikoagulanlar konusunda eğitimlerin kesinlikle gerekli olduğunu belirtti.
SONUÇ Türkiye'de Aile hekimlerinin AF ve antikoagulanlar hakkındaki bilgi ve becerilerinde önemli boşluklar tespit edilmiştir. Eğitimler, web sitesi tabanlı uygulamalar, geri bildirim sağlayan toplantılar ile aile hekimlerinin bilgi ve becerileri artırılabilir, aile hekimleri teşvik edilebilir ve AF li hasta yönetiminde daha aktif hale getirilebilir. Bu sayede hasta sonuçları iyileştirilebilir, erken tanı ve uygun yönetimle inmeye engel olunabilir, hastalığın sağlık sistemi üzerindeki maliyeti azaltılabilir ve kardiyologların iş yükü paylaşımı sağlanabilir.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi