Kalp Damar Hastalıklarının (KDH) en az %80 oranında risk faktörlerine bağlı olarak geliştiği ve risk faktörlerinin optimal düzeye getirilmesinin KDH’ya bağlı morbidite ve mortaliteyi ciddi oranda azalttığı bilinmektedir. Günümüzde kadınlarda obezite, metabolik sendrom ve sigara içiciliğindeki artışlar KDH’ya bağlı morbidite ve mortalitede önemli artışlara yol açmaktadır. Türk kadınları ise bazı risk faktörleri açısından erkeklerden çok daha olumsuz özellikler sergilemektedir. Kadınlarda tıkayıcı koroner arter hastalıklarının erkeklere oranla daha geç yaşlarda ortaya çıkması nedeniyle Framingham gibi 10 yıllık riski belirleyen risk belirleme yöntemleri yerine yaşam boyu riski gösteren yeni göstergelere ihtiyaç vardır. Ayrıca kadınlarda hastalığın uzun süre damar duvarında lokalize kaldığı ve lumene geç ilerlediği göz önüne alınmalı ve tıkayıcı koroner arter hastalığı olmasa bile risk faktörlerini azaltmanın önemi göz ardı edilmemelidir.
Anahtar Kelimeler: kadın cinsiyet, risk faktörleri, risk belirleme yöntemlerCopyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi