AMAÇ Çalışmamızda koroner arter bapas cerrahisi (KABC) sonrası gelişen atriyum fibrilasyonu (AF) patogenezinde iskemi reperfüzyon hasarıyla (İRH) ilişkili oksidatif stresin rolünü araştırdık.
ÇALIŞMA PLANI Çalışmaya elektif koşullarda pompa kullanılarak ve tek başına KABC uygulanan 118 hasta dahil edildi. Hastalar ameliyat sonrası atriyum fibrilasyonu (POAF) gelişimine göre iki gruba ayrıldı. (Grup 1: POAF gelişen hastalar, Grup 2: Sinüs ritminde kalan hastalar). Her iki grup ameliyat öncesi, ameliyat sırasında ve ameliyat sonrasındaki klinik özellikler ile aort kros klemp (AKK) yerleştirilmesi ve uzaklaştırılması sonrası plazma toplam oksidatif durum (TOD) değerleri açısından karşılaştırıldı. POAF öngördürücüleri çok değişkenli lojistik regresyon analiziyle belirlendi.
BULGULAR Her iki grup arasında ameliyat öncesi, sonrası ve ameliyat sırasındaki klinik özellikler açısından yapılan karşılaştırmada grup 1’deki hastaların grup 2’deki hastalara oranla daha ileri yaşta olduğu (65.6±7.20 ve 59.6±9.07, p<0.001), hematokrit seviyelerinin daha düşük olduğu (37.5±5.16 ve 39.7±5.28, p=0.034) ve sol atriyum çaplarının daha geniş olduğu görüldü (39±0.45 ve 3.6±0.48; p=0.006). Grup 1’de yer alan hastaların AKK yerleştirilmesi ve uzaklaştırılması sonrası bakılan plazma TOD değerlerindeki değişimin istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptandı [13 (8.6-23), 30 (18.1-47.3), p=0.001 ve 14 (8.8-22.2), 24 (21.4-42.7); p=0.060]. Yoğun bakım ünitesi [3 (2-14) ve 2 (1-58); p=0.001] ve hastanede kalış süresinin [7 (6-85) ve 7 (5-58); p=0.001] Grup 1’deki hastalarda daha uzun olduğu belirlendi. Çok değişkenli lojistik regresyon analizinde yaş (odds oranı [OO]: 1.088, %95 güven aralığı (GA) 1.005- 1.177, p=0.036), hematokrit seviyesi (OO: 0.718, %95 GA 0.538-0.958, p=0.025), pompa derecesi (OO: 1.445, %95 GA 1.059-1.972 p=0.020) ve plazma TOD değerinin (OO: 1.040, %95 GA 1.020-1.050, p=0.040) POAF gelişimi için bağımsız bir belirteç olduğu tespit edildi.
SONUÇ Aort kros klemp ile ilişkili iskemi reperfüzyon hasarı POAF gelişiminde önemli bir faktör olabilir. POAF’nin önlenmesinde ameliyat sırasında oluşan oksidatif stresin azaltılması hedeflenmelidir.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi