Son yıllarda superior ve transatrioseptal yaklaşımların kombinasyonunun mitrl kapak girişimlerinde en iyi görüş ve çalışma alanını sağladığı bildirilmektedir. Bu tekniğin uzun dönemde sinüs düğümü işlevleri üzerine etkisi henüz objektif olarak değerlendrilmemiştir, ancak ilk sonuçlar cesaret verici niteliktedir. Biz de üçü sinüs ritmindeki 5 olguda "superior-septal" yaklaşımı kullandık ve teknikle ilgili komplikasyona rastlamaksızın tüm olgularda mükemmel görüş ve çalışma alanı sağlandığından deneyimimizi sunuyoruz. İki olguda mitral ve triküspid kapak onarımı, üç olguda ise mitral kapak replasmanı ve triküspid kapak onarımı yapıldı. Olgulardan biri 5 yıl önce açık mitral valvotomi geçirmişti. Ameliyat sonrası erken dönemde ve ortalama 6 aylık izlemde yöntemle ilgili herhangi bir komplikasyon veya majör ritm bozukluğu görülmedi. Özellikle sol atriyumu küçük olgularda, reoperasyonlarda, veya ek olarak sağ atriyal patoloji varsa ve korda ve papiller kasları kapsayan güç onarım planlandıysa ve tüm atriyal fibrilasyonlu olgularda "superior-septal yaklaşım" seçilecek yöntem olmalıdır.
Anahtar Kelimeler: Superior-septal yaklaşım, transseptal, mitral kapak cerrahisiCopyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi