ISSN 1016-5169 | E-ISSN 1308-4488
pdf
Atriyal Fibrilasyonun Güncel Farmakolojik Tedavisi [Turk Kardiyol Dern Ars]
Turk Kardiyol Dern Ars. 2002; 30(2): 104-118

Atriyal Fibrilasyonun Güncel Farmakolojik Tedavisi

Kamil ADALET1
İstanbul Üniversitesi, istanbul Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dali

Atriyal fibrilasyon (AF) morbitide ve mortaliyeti arttıran ve sık görülen bir aritmi türüdür. Tedavinin amacı AF ataklarının sıklığını, süresini ve ciddiyetini azaltmak, yaşam kalitesini düzeltmek, taşikardiye bağlı kardiyomiyopatiyi önlemek, emboli riskini azaltmak ve mümkünse yaşam süresini uzatmaktır. Yaşamı tehdit eden ve hemodinamik olarak tolere edilemeyen AF atağı acil elektriksel kardiyoversiyon (KV) yapılmasını gerektirebilir. Daha kolay tolere edilebilen AF atağının başlangıç süresi 48 saatin altında ise, antikoagülasyon için beklemeden farmakolojik ya da elektriksel KV uygulanabilir, 48 saati geçen bir atak söz konusu ise, INR değeri 2 ile 3 arasında tutulacak şekilde, warfarin ile 3-4 hafta antikoagülan tedaviden sonrasında elektriki KV denenebilir. Transösofajiyal ekokardiyografi ile emboli riski olmadığı belirlenirse bu süreyi beklemeden daha erken KV da yapılabilir. Antiaritmik ilaç seçiminde altta yatan yapısal kalp hastalığı ve birlikte bulunan diğer hastalıklar göz önünde tutulmalıdır. Ventrikül hızının kontrolü amacı ile iskemik kalp hastalığında beta bloker, sol ventrikül (SV) disfonksiyonunda digoksin, hipertrofik kardiyomiyopati'de beta bloker veya verapamil, hipertansiyonlu hastalarda ya da organik kalp hastalığı bulunmayanlarda verapamil veya diltiazem tercih edilmelidir. AF'un baskılanması için de, koroner kalp hastalığında sotalol, dofetilide veya amiodarone, dilate kardiyomiyopatide sotalol, dofetilide veya amiodarone, konjestif kalp yetersizliğinde amiodarone veya dofetilide, organik yapısal kalp hastalığı bulunmayan ya da hipertansiyon/hafif SV hipertrofisi bulunanlarda propafenone veya flecainide kullanılabilir. Sık ve tolere edilemeyen paroksismal veya persistan AF'da sinus ritminin sağlanmasına ve idamesine yönelik yaklaşımlar tercih edilmelidir. Aksine, seyrek ve kolaylıkla tolere edilebilen paroksismal AF atakları antiaritmik tedavi verilmeden de izlenebilir, bunların bir kısmında hız kontrolü gerekebilir. Embolilerin önlenmesi için, seyrek ve kısa süreli AF atakları olan hastalarda uzun süreli warfarin tedavisi gerekli olmayabilir, ancak yüksek riskli paroksismal, persistan veya kronik AF'li hastalarda, INR'ye göre dozu ayarlanmış warfarin, düşük doz warfarin+aspirin kombinasyonuna göre bile daha etkilidir. İlaç tedavisine dirençli hastalarda, hız kontrolü ya da sinus ritminin sağlanması için non-farmakolojik tedavi metodları gerekli olabilir.



Makale Dili: Türkçe
×
APA
NLM
AMA
MLA
Chicago
Kopyalandı!
ATIF KOPYALA


Journal Metrics

Journal Citation Indicator: 0.18
CiteScore: 1.1
Source Normalized Impact
per Paper:
0.22
SCImago Journal Rank: 0.348

Hızlı Arama

Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi