Akut koroner sendromla (AKS) başvuran ve revaskülarizasyon yapılmayan hasta grubunda iskemik ve kanamaya bağlı komplikasyonları azaltacak tedavi yaklaşımları gereklidir. TRILOGY-ACS çalışmasında, revaskülarizasyon olmadan tedavi almak üzere seçilmiş ST yükselmesiz AKS tanısı almış hastalar randomize olarak klopidogrel veya prasugrel gruplarına atanmışlardır. Ortanca 17 aylık takipte, birincil sonlanma noktası olan 30 günde kardiyovasküler ölüm, miyokart enfarktüsü (ME) veya inme iki grup arasında farklı bulunmamıştır. Önceden tanımlanan bir alt grup analizinde ise koroner arter hastalığı tanısı eğer anjiyografi ile kesinleştiyse, bu alt grup prasugrelden yarar görmektedir. Hasta özelliklerine göre doz titrasyonu yapılmasının ise kanama komplikasyonlarını azalttığı gösterilmiştir. AKS’de tiyenopiridinlerin optimal verilme zamanı tartışılmakta olup ACCOAST çalışmasında tanı zamanında prasugrel uygulanmasının etkisi ile perkütan koroner girişim (PKG) endikasyonu olduğunda koroner anjiyografiden sonra prasugrel uygulanmasının etkisi karşılaştırılmıştır. ST yükselmesiz AKS’li hastalarda ve kateterizasyon planlanmış hastalarda prasugrel ile ön tedavi 30 güne kadar gerçekleşen majör iskemik olayların oranını azaltmamış ama majör kanama komplikasyonlarının oranını artırmıştır. Bu sonuçlar, kılavuzların da önerdiği gibi prasugrelin koroner anatomi görüldükten sonra verilmesini desteklemektedir.
Anahtar Kelimeler: akut koroner sendrom, miyokart enfarktüsü, prasugrelCopyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi