AMAÇ Dilate kardiyomiyopatide kalp içinde trombüs geliştiğinde hayatı tehdit edici pulmoner veya sistemik tromboemboli riski yüksektir. Bu çalışmada, sol ventrikül sistolik ejeksiyon fraksiyonu (SVEF) düşük olan olgularda antiagregan kullanımının etkinliği değerlendirildi.
ÇALIŞMA PLANI Bu çalışmada Haziran 2004 ile Aralık 2011 tarihleri arasında takip ettiğimiz 83 dilate kardiyomiyopatili olgunun (42 erkek, 41 kadın) dosyaları geriye dönük olarak incelendi.
BULGULAR Beş olguda (%6) kalp içi trombüs (KİT) vardı. Beş olgunun dördünde idiyopatik dilate kardiyomiyopati, birinde ise kronik böbrek yetersizliğine sekonder dilate kardiyomiyopati vardı. Olgular ortalama 33.6±35.6 ay (3 gün-168 ay) boyunca izlendi. Transtorasik ekokardiyografide trombüslü olguların SVEF ortalama %35.2±2.7 (%32-38), KİT olmayan olguların ise ejeksiyon fraksiyonu ortalama %34.7±11.0 (%10- 55) bulundu (p=0.910). İki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı. Sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu ≤%30 olan olgular, rutin olarak antiagregan dozda asetilsalisilik asit kullanıyordu.
SONUÇ Kalp içi trombüs gelişen SVEF >%30’un olan ve antiagregan başlamadığımız olgularda trombüs geliştiği için SVEF >%30 olsa bile tanı anında profilaktik amaçlı rutin antitrombotik/ antiagregan tedavisine başlanmasının yararlı olduğunu düşünüyoruz.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi