Bu makalede, radyofrekans kateter ablasyonu (RFA) ile tedavi edilen WPW sendromlu 2 olgu sunulmuştur. Elektrofizyolojik inceleme (EFT) ve atrial haritalama için bilgisayarlı "BARD 24-lab" cihazı kullanılmıştır. RFA, ablasyon kateterinin distal ucu ile göğüs duvarına konulan büyük cild elektrodu arasında devamlı ve "unmodüle" formda, 350 kHz'de uygulanan radyofrekans enerjisi kullanılarak (Radionics, Model 3D) yapılmıştır. Olgu 1: Kırküç yaşındaki erkek hasta medikal tedaviye dirençli supraventriküler taşikardi (SVT) atakları nedeni ile kliniğimize yatırıldı. EKG ile WPW sendromu belirlendi. EFT sonucunda, sol serbest duvardaki aksesuvar yolu kullanan ortodromik atrioventriküler reentrant taşikardi (AVRT) tanısı konuldu. Ablasyon kateteri "steerable, quadripolar, 4 mm tip, 7F, Mansfield) kullanılarak ortodromik AVRT ve ventriküler "pacing" esnasında en erken retrograd atriyal aktivitenin sol atriyum serbest duvarında husule geldiği belirlendi. Ayrıca lokal ventriküler delta dalgası intervali kullanılarak da ablasyon yapılacak hedef alanın belirlenilmesine çalışıldı. On saniyelik süreler ile 25 W güçte uygulanan ilk 14 radyofrekans enerjisi etkili olmadı. Ancak 15. enerji uygulaması esnasında (25 Watt, 20 san), yüzeyel EKG'de delta dalgasının kaybolduğu, PR ve QRS intervallerinin normale döndüğü görüldü. Aksesuar yolun ablasyonundan 30 dakika sonra tekrar edilen EFT ile aksesuvar yoldan ileti olmadığı teyid edildi. İşleme son verildi. İşlem sonrası yapılan ekokardiyogram normaldi. Olgu 2: Otuz altı yaşındaki erkek hasta medikal tedaviye dirençli SVT atakları nedeni ile kliniğimize yatırıldı. EKG ile WPW sendromu belirlendi. EFT sonucunda, sağ serbest duvardaki aksesuvar yolu kullanan ortodromik (AVRT) tanısı konuldu. Ablasyon kateteri ("steerable, quadripolar, 4 mm tip, 7F, Mansfield) kullanılarak ortodromik AVRT ve ventriküler "pacing" esnasında en erken retrograd atriyal aktivitenin sağ atriyum serbest duvarında husule geldiği belirlendi. Ayrıca lokal ventriküler-delta dalgası intervali değerlendirilerek de ablasyon yapılacak hedef alanın belirlenilmesine çalışıldı. On saniyelik süreler ile 25 W güçte uygulanan ilk dört radyofrekans enerjisi etkli olmadı. Ancak 5. enerji uygulaması esnasında, yüzeyel EKG'de delta dalgası kayboldu. PR ve QRS intervalleri normale döndü. Bu alanda 60 san süre ile 40 watt akım tekrar verildi. Aksesuar yolun ablasyonundan 30 dakika sonra tekrar edilen EFT ile aksesuvar yoldan ileti olmadığı teyid edildi. İşleme son verildi. İşlem sonrası yapılan ekokardiyogram normaldi. Her iki hastada da komplikasyon olmadı ve vakaların 6 aylık takipleri esnasında, taşikardi semptomları tekrar etmedi ve 12 derivasyonlu EKG normal olarak saptandı. Sonuç olarak, WPW sendromlu hastaların tedavisinde aksesuvar yolun radyofrekans kateter ile ablasyonunun etkili ve güvenilir bir metod olabileceği kanısına varıldı.
Anahtar Kelimeler: WPW sendromu, aksesuvar yol, elektrofizyoloji, radyofrekans ablasyonCopyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi