AMAÇ Kronik total oklüzyon (KTO) için perkütan koroner girişim (PKG) girişimsel kardiyolojinin hâlâ önemli bir sorunudur. Sigara dumanının toksik bileşenleri ve sigara içimiyle ilişkili kardiyovasküler işlev bozukluğunun mekanizmaları geniş ölçüde bilinmemekle birlikte, bu durum enflamasyon, tromboz ve düşük yoğunluklu lipoprotein kolesterolün oksidasyonunu artırmaktadır. Sigara içme alışkanlıklarının KTO-PKG’nin akut sonucu üzerindeki etkisine ilişkin literatürde yalnızca önemsiz derecede bilgi vardır.
YÖNTEMLER 2012–2017 yılları arasında 559 hastayı çalışmaya aldık. Bu hastalar en az bir KTO için PKG geçirmişlerdir. Antegrat ve retrograt KTO teknikleri uygulanmıştır. Dağılımın normal olup olmadığını anlamak için Shapiro-Wilk testi kullanıldı. Sürekli değişkenlerde farklılıklar Kruskal–Wallis-testi veya uygun olduğunda Mann–Whitney-U testi ile sınandı. Kategorik değişkenler ise Fisher kesinlik testi ile sınandı.
BULGULAR Sigara içmeyenler içenlerden daha yaşlı idi (65.3±10.3 yıla karşın; 58.3±9.2 yıl; p=<0.001). Kohortun yaş ortalaması 62.1±10.5 yıl idi. Sigara içenler daha büyük bir sıklıkla erkekler olup (%79.7’ye karşın %85.7; p=0.074), lezyon uzunlukları daha fazla idi (36.1±17.56 mm’e karşın 39.1±17.2 mm). Bu nedenle daha uzun stentlere gerek duymuşlardır (69.0±28.0 mm’e karşın 64.2±26.5 mm; p=0.023). Sigara içenlerle içmeyenler arasında başarı oranları benzemekteydi. Hastanede yapılan işlemlerde nadiren komplikasyonlar görülmüş olup her iki grup arasında fark yoktu.
SONUÇ Geriye dönük çalışmamız sigara içen ve içmeyen hastalar arasında anlamlı bir ilişkin olmadığını düşündürtmektedir. Buna rağmen sigara içenlerde lezyonlar daha uzun olup daha uzun stentlere gerek duyarlar.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi