Bu yazıda, intrakraniyal kanama öyküsü olan ve masif pulmoner tromboemboli (PTE) ile hastaneye yatırılan bir olgu sunuldu. Elli dokuz yaşında kadın hasta diz ameliyatı sonrası PTE nedeniyle antikoagülan ilaç kullanırken intrakraniyal kanama geçirdi. Bu nedenle antikoagülan tedavi kesildi. Antikoagülan tedavi kesildikten 47 gün sonra hasta acil servise ani gelişen nefes darlığı ve presenkop yakınması ile başvurdu. Hipotansiyon saptanan hastada, transtorasik ekokardiyografide sağ ventrikül yüklenmesine ait bulgular görüldü. Kontrast destekli toraks bilgisayarlı tomografisinde pulmoner arterde çatallanma düzeyinde eyer tarzında her iki ana pulmoner artere uzanan dolma defekti saptandı. Masif PTE tanısı konan hastaya serebrovasküler kanama öyküsü olması nedeniyle trombolitik tedavi uygulanmadı. Hastaya intravenöz fraksiyone olmayan heparin başlandı. Heparin tedavisi ile klinik iyileşme sağlanamayan hastaya pulmoner anjiyografi ve trombüs aspirasyonu uygulandı. Trombüs aspirasyonu ile belirgin klinik iyileşme sağlandı. İşlemden sonra hastaya anti faktör Xa takibi yapılarak bemiparin tedavisi düzenlendi. Alt ekstremite venöz Doppler ultrasonografisinde sağ poplitea veninde subakut-kronik dönem trombüs saptanması üzerine hastada vena kava inferiyora filtre yerleştirildi. Trombolitik tedavi için kontraendikasyon bulunan bu hasta grubunda perkütan pulmoner trombüs aspirasyonu tercih edilebilir. Ayrıca, bu hasta grubunda antikoagülan tedavi olarak yakın aPTT takibi ile fraksiyone olmayan heparin veya anti faktör Xa takibi ile düşük molekül ağırlıklı heparin kullanılabilir.
Anahtar Kelimeler: Antikoagülanlar/terapötik kullanım, heparin; intrakraniyal kanama; pulmoner emboli/ilaç tedavisi; tromboemboli/ ilaç tedavisiCopyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi