AMAÇ Yaygın koroner arter hastalığı tedavisi klinik kardiyolojinin sıkıntı yaratan durumlarından biridir. Bu hastaların perkütan revaskülarizasyonu ile ilgili veriler sınırlıdır.
YÖNTEMLER Çalışmamız gözlemsel bir klinik değerlendirmedir. Yaygın koroner arter hastalığı olup yeni kuşak ilaç salınımlı stentler (DES) ile revaskülarize edilmiş hastalar geriye dönük incelendi. Çoklu, üst üste gelecek şekilde yerleştirilmiş yeni kuşak DES’ler (her damar için en az 60 mm uzunlukta olacak şekilde) ile tedavi edilmiş hastalar çalışmaya alındı. Girişim sonrasındaki ilk yılın sonunda önemli istenmeyen kardiyak olay (MACE) sıklığı araştırıldı. MACE kavramı kardiyak ölüm, stent trombozu, ölümcül olmayan miyokart enfarktüsü ve hedef lezyon revaskülarizasyonu ihtiyacı (TLR) olarak tanımlandı.
BULGULAR Çalışmaya yaygın koroner arter hastalığı nedeniyle yeni kuşak DES’ler ile tedavi edilen 71 hasta (75 koroner damar) dahil edildi. Zotarolimus DES 48 koroner damarda, biolimus A9 DES 27 koroner damarda kullanıldı. Her koroner damar için kullanılan ortalama stent uzunluğu ortalama 75.0 mm (60.0–106.0) ve yine her damar için kullanılan stent sayısı üç 3 (2–4) olarak bulundu. İlk yıl sonunda toplam MACE sıklığı %11.2 olarak izlendi (sekiz hasta). Diabetes mellitus ve ST segment yükselmeli miyokart enfarktüsü (STEMI) MACE gelişimi ile ilişkili bağımsız klinik risk faktörleri olarak belirlendi.
SONUÇ Yaygın koroner arter hastalığında yeni kuşak DES’lerin kullanımı ile gerçekleştirilecek koroner arter revaskülarizasyonu seçilmiş olgularda uygun bir seçenek olarak görülmektedir. Çalışmamızda diabetes mellitus ve STEMI varlığı bu tedavi seçeneğinde olumsuz klinik sonlanım ile ilişkili bulunmuştur.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi