AMAÇ Koronavirüs hastalığı 2019 (COVID-19) enfeksiyonu, tüm dünyada etkili olan küresel bir salgındır. COVID-19 nedeniyle hastaneye yatırılan ve en az bir kardiyovasküler risk faktörü olan hastaların bilgisayarlı tomografi (BT) ile iskelet kas gruplarında [erektör spina (ESK), pektoral (PK) ve toplam iskelet kasında (Toplam İK)] kesitsel alanı (kda), kas indeksi ve kas atenüasyonunun (ka) prognostik rolünü değerlendirmeyi amaçladık.
YÖNTEMLER Çalışmaya COVID-19 ve en az bir kardiyovasküler risk faktörü olan 232 hasta geriye dönük olarak dahil edildi. ESK, PK ve Total İK'nin kda, kas indeksi ve atenüasyonu BT görüntülerinde otomatik olarak ölçüldü. Çalışma popülasyonu, Toplam İKkda indeksine göre tertillere bölündü. Elde edilen değerler ile hastanede kalış süresi, yoğun bakım ünitesine (YBÜ) yatış, invaziv mekanik ventilasyon (IMV) ihtiyacı ve mortalite arasındaki ilişki araştırıldı.
BULGULAR YBÜ'ye başvuru, IMV ihtiyacı ve mortalite tertil 3’de diğer gruplara göre daha yüksekti (tüm P değerleri <,001). Tüm kas ölçümleri, tertil 3'te istatistiksel olarak anlamlı derecede düşüktü (P <,001). Diabetes mellitus, hipertansiyon ve Toplam İKkda indeksi çok değişkenli Coxregresyon analizine göre COVID-19 hastalarında hastane içi mortalitenin öngördürücülerindendir. Hayatta kalanların oranı için Kaplan–Meier eğrileri, tertil 3’teki Toplam İKkda indeksi en yüksek mortaliteye sahipti (hayatta kalma oranları %57, P <,001).
SONUÇLAR Sarkopeni ve eşlik eden kardiyovasküler komorbiditeler, COVID-19 hastalarında hastalık şiddetini etkili bir şekilde değerlendirebilir ve sonucu tahmin edebilir.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi