ISSN 1016-5169 | E-ISSN 1308-4488
pdf
Türk Halkında Koroner Kalp Hastalığı Sıklığının Nedenleri ve Bu Bilginin Risk Değerlendirmesi ile Korunma Açılarından Büyük Önemi [Turk Kardiyol Dern Ars]
Turk Kardiyol Dern Ars. 2001; 29(10): 602-609

Türk Halkında Koroner Kalp Hastalığı Sıklığının Nedenleri ve Bu Bilginin Risk Değerlendirmesi ile Korunma Açılarından Büyük Önemi

Altan ONAT1
Türk Kardiyoloji Derneği, İstanbul

Bu yazı, koroner kalp hastalığı (KKH) morbidite ve mortalitesi yüksek olan toplumumuzun TEKHARF çalışması verilerinin sentezine göre Batılılarla kıyaslamada giderek ortaya çıkan farklı risk etmenleri yapısını ve KKH patogenezini açıklığa kavuşturma, bunun sonucunda yüksek koroner riske sahip bireyleri ortaya çıkarmaya ve onlarda risk azaltma sağlamasına ışık tutma amacını gütmektedir. 2000 yılı kohortu KKH verilerinin çoğunluğuna ve Danimarkalı yetişkinlerle karşılaştırmaya dayanarak, başlıca lipoprotein bozukluğu LDL-kolesterol yüksekliği olan Batılılardan total kolesterol, HDL-kolesterol, trigliseridler, apolipoprotein (apo) B, (santral) obezite, hiperinsülinemi, kan basıncı alanlarında yoğunlaşan göze çarpıcı farklılıklar bulunduğu ortaya konmuş, kadınlarımızda öncelikle obezite, kan basıncı, apo B hususlarında erkeklere göre büsbütün daha sakıncalı bir risk profili ile karşı karşıya olduğumuz vurgulanmıştır. Plazma trigliserid ile apo B'ye ilişkin bulgular, toplumumuzda küçük yoğun LDL parçacıklarının yaygın bir popülasyon kesiminde arttığının işaretidir. Aterojen dislipidemi olarak nitelenebilecek bu risk profilinin altında genelde viseral adipozite ve insülin direnci yatmaktadır. Kandaki yağ asitlerinin yağ dokusunca yeteri kadar tuzaklanmadığı, karaciğere ulaşan yağ asidi akımının arttığı, kaslarda trigliseridlerin fazla depolanması yoluyla insülin duyarlılığının azaldığı öne sürülebilir. Öte yandan hipertrigliserideminin, yetişkinlerimizde sık rastlanan HDL-K düşüklüğünün - santral obezite, sedanter hayat ve sigara içiminin yanısıra - başlıca nedeni olduğunun, bunun çoğunlukla genetik neden dışından kaynaklandığının altı çizilmiştir. Önerilen hipotezin uzantısı olarak, 180-200 mg/dl'lik total kolesterol değerlerinde dislipideminin eşlik edebileceğini hatırda tutmak suretiyle risk değerlendirilmesinin isabetli olacağı, primer ve sekonder korunmada uygun hayat tarzının benimsenmesiyle de milyonlarca kişide kalp-damar sağlığının düzeltilebileceği sonucuna varıldı.

Anahtar Kelimeler: Aterojen dislipidemi, koroner kalp hastalığı, risk profili, risk faktörleri, Türk erişkinleri


Makale Dili: Türkçe
×
APA
NLM
AMA
MLA
Chicago
Kopyalandı!
ATIF KOPYALA


Journal Metrics

Journal Citation Indicator: 0.18
CiteScore: 1.1
Source Normalized Impact
per Paper:
0.22
SCImago Journal Rank: 0.348

Hızlı Arama

Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi