AMAÇ Hipertansiyon hastalarında atriyal fibrilasyon (AF) sık olarak görülmektedir. Son zamanlarada sinüs uyarılarının homojen olmayan ve kesintili iletiminin göstergesi olarak tarif edilen P dalga dispersiyonu (?P), AF ataklarının önceden belirlenmesinde önemli bir gösterge olarak ortaya konulmuştur. Bu çalışmada AF öyküsü olan ve olmayan hipertansiyon hastalarında, sol atriyum (LA) çapı, fonksiyonu ve ?P karşılaştırılarak AF atağı gelişimine etkili faktörler irdelenmiştir.
METOD Paroksimal AF atağı geçiren 25 hipertansiyon hastası (E:K 10:15, ort yaş 59±9 yıl) ve AF atağı geçirmeyen 25 hipertansiyon hastası (E:K 8:17, ort yaş 56±13) çalışma kapsamına alındı. Maksimum (Pmax) ve minimum P dalga (Pmin) süresi ve onların farkı olan ?P 12 derivasyonlu EKG’den ölçüldü. M Mode ve 2D ekokardiyografik ölçümler, LA çapı, volümleri ve atriyal ejeksiyon fraksiyonu (AEF) kaydedildi. İstatistiksel analiz Student t tesit ile yapıldı ve p<0.05 altında olan değerler anlamlı kabul edildi.
SONUÇLAR Gruplar arasında yaş, kalp hızı, sol ventrikül (LV) septum ve arka duvar kalınlığı, LV diyastolik çapı ve kütlesi bakımından bir fark bulunmadı. Atriyal fibrilasyon geçiren hastalarda LA diyastolik çapı (4,3±0,5 cm ve 4,25±0,4 cm, p=0,75 ) ve volümü (78±17 ml ve 74±24 ml, p=0,63) ile Pmax (110±12 ms ve 107±11 ms, p=0,3) değişmezken Pmin (52±10 ms ve 65±10 ms, p<0,001) ve AEF (0,39±0,13 ve 0,52±0,06, p<0,001) anlamlı olarak azalmış, ?P ise (58±10 ms ve 42±7 ms, p<0,001) anlamlı olarak artmış bulundu. Çok değişkenli analizde sadece ?P anlamlı olarak AF gelişimi ile beraber bulundu. Atriyal fibrilasyon gelişimini belirlemede ?P 45 ms ve üzerinde iken duyarlılığı %76, özgünlüğü %86 bulundu.
SONUÇ Hipertansiyon hastalarında AF gelişimi LA boyutundan farklı olarak sinüs uyarılarının homojen olmayan ve kesintili yayılımına neden olan atriyumların mikro yapısındaki değişikliklerden kaynaklanmaktadır. Bu hastalar sinüs ritminde iken AF gelişim riski, ?P’deki artış ile önceden tahmin edilebilir. Paroksimal AF’li hastalarda LA kontraktal fonksiyonları, LA hacminden bağımsız olarak azalmaktadır.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi