AMAÇ Bu makalenin amacı, ülkemizin özellikle son yıllardaki koroner revaskülarizasyon oranları ile ilgili verileri inceleyerek değerlendirme yapmaktır.
ÇALIŞMA PLANI Bu amaçla bazı önemli çalışmaların sonuçlarının, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ülkeleri istatistiklerinin ve Türkiye’de Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerinin ilk kez incelemesi yapıldı. Yakın zamana kadar Türkiye’de revaskülarizasyon oranlarına ait sağlıklı bir veri tabanı bulunmamaktaydı. Fakat SGK’nın kurulmasından sonraki yıllarda, kuruma ait Medula veri tabanı ile veri toplama ve elde edilen verilerin analizi mümkün olabildi. Bu makalede 2009-2011 yıllarına ait SGK verileri kullanılarak revaskülarizasyon yöntemleri ve bunlara ait maliyet oranlarının analizi yapıldı.
BULGULAR 2000-2010 yılları arasında gerek Avrupa gerekse diğer OECD ülkelerinde perkütan koroner girişim (PKG) oranı toplam revaskülarizasyon işlemleri içerisinde %75’i geçerek %80’e yaklaşmıştır. Bazı ülkelerde ise %85’i geçmiştir. Ülkemizde 2009, 2010 ve 2011 yılları boyunca koroner anjiyografi ve bunun sonucunda PKG sayıları giderek artmış, 2009 yılında oran, perkütan girişimler için %66.8 iken 2011 yılında %74’e kadar ulaşmıştır. Aynı tarihlerde uygulanan PKG tüm revaskülarizasyon işlemlerinin 2/3-4/5’ini oluşturmaktadır. Fakat maliyet analizinde ise PKG tüm revaskülarizasyon maliyetinin yalnızca 1/5-1/4’ünü oluşturmaktadır.
SONUÇ Çalışmamız bu alanda yapılmış ilk analiz olup, mevcut durum ile ilgili sayısal ve mali açıdan fikir vermiştir. Bu analiz, Türkiye’de koroner revaskülarizasyon oranları ile ilgili daha sağlıklı bilgi edinmenin yanı sıra diğer ülkelerle karşılaştırma olanağını da sağlamıştır.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi