AMAÇ Koroner yavaş akımın klinik ve patofizyolojik özellikleri tarif edilmesine karşın, altta yatan esas mekanizma tam olarak aydınlatılamamıştır. Bu çalışmada koroner yavaş akım ile DNA hasarı arasındaki ilişki değerlendirildi.
ÇALIŞMA PLANI Yavaş akımlı 23 hasta ve 23 sağlıklı gönüllü çalışma gruplarını oluşturdu. DNA hasarı periferik kanda lenfositte alkalen comet yöntemiyle, plazma total antioksidan kapasitesi ise yeni geliştirilen otomatik yöntemle ölçüldü.
BULGULAR Koroner yavaş akımlı olgularda DNA hasarı kontrol grubundan daha fazla bulunmasına karşın aradaki fark anlamlı değildi (sırasıyla 106.6±38.2 AU ve 80.5±51.7 AU; p=0.055). İki grup arasında total antioksidan kapasite değerleri açısından da anlamlı farklılık bulunmadı (1.32±0.32 mmol Trolox equiv./L’e karşın 1.35±0.26 mmol Trolox equiv./L, p=0.667). Yavaş akımlı olgularda DNA hasarı yaşla pozitif (r=0.775, p<0.001), total antioksidan kapasite (r=-0.791, p<0.001) ve HDL-kolesterol (r=-0.456, p=0.029) ile negatif ilişki gösterdi. Çoklu regresyon analizinde, yaş ve total antioksidan kapasitenin yavaş akımlı olgularda DNA hasarıyla bağımsız ilişkide olduğu bulundu.
SONUÇ Bulgularımız, koroner yavaş akımlı olgularda DNA hasarının artmadığını ve total antioksidan kapasitenin azalmadığını göstermektedir. Bu durumda, DNA hasarı koroner yavaş akımın ayırıcı tanısında yararlı olmayabilir.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi