1980’li yıllardan itibaren kullanıma girerek kardiyovasküler morbidite ve mortalitede ciddi azalma sağlayan statinler günümüzün vazgeçilmez ilaçları haline gelmiştir. Klinik çalışmaların düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) kolesterol için “ne kadar düşük, o kadar iyi” yönünde sonuçlar vermesi ve buna paralel olarak tedavi kılavuzlarında LDL hedeflerinin giderek daha aşağı çekilmesi, bu hedeflere ulaşmada potent statinlerin önemini artırmıştır. Bunlar arasında rosuvastatin, gerek LDL gerekse yüksek yoğunluklu olmayan lipoprotein (non-HDL) kolesterol üzerine olan güçlü etkisiyle hiperkolesterolemi tedavisinde önemli bir tedavi seçeneği olarak dikkat çekmektedir. Rosuvastatinin onay almış doz aralığı 10-40 mg/gün’dür. Klasik başlangıç dozu olan 10 mg ile LDL-kolesterolde %50, trigliseritte %19, total kolesterolde %35 azalma sağlar; HDL-kolesterolü %8 artırır. Başlangıç dozunda en fazla LDL-kolesterol düşüşü sağlayan statindir. Alındıktan 3-5 saat sonra pik plazma konsantrasyonuna erişir ve statinler arasında en yüksek plazma yarılanma ömrüne (19 saat) sahiptir. Rosuvastatin günde tek doz kullanılır. Diyabet ve metabolik sendrom gibi HDL düşüklüğü ve trigliserid yüksekliğiyle karakterize dislipidemi durumunda etkinliğinde bir azalma olmadığı bildirilmiştir. Rosuvastatin hem hepatik, hem de renal yolla elimine edildiğinden, karaciğer ve böbrek yetersizliği durumunda 5 mg gibi düşük başlangıç dozları tercih edilmelidir. Siklosporin, varfarin, fibrik asit türevleri ve antiasitlerle ilaç etkileşimi yapabileceğinden dikkatli kullanılmalı ve bu ilaçlarla kullanılacaksa, tercihen başlangıç dozu olarak 5 mg seçilmelidir.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi