maç: Atriyal fibrilasyon (AF) açık kalp cerrahisi uygulanan hastalarda sık karşılaşılan bir sorundur. Bu çalışmada açık kalp ameliyatına alınarak radyofrekans ablasyon (RFA) uygulanan hastaların orta dönem sonuçları incelendi.
ÇALIŞMA PLANI Çalışmaya açık kalp cerrahisiyle birlikte kalıcı AF nedeniyle eşzamanlı olarak RFA uygulanan 79 hasta (53 kadın, 26 erkek; ort. yaş 53±11; dağılım 32-76) alındı. Hastaların büyük çoğunluğu (68 hasta, %86.1) NYHA sınıf III idi; 67 hastada (%84.8) romatizmal kalp hastalığı vardı. Ameliyat öncesi ortalama AF süresi 47±41 ay idi. Tüm hastalar kardiyopulmoner bypass kullanılarak ameliyat edildi. En sık uygulanan işlem mitral kapak işlemleriydi (64 replasman 11 rekonstrüksiyon). Altmış hastada (%76) unipolar, 19 hastada (%24.1) bipolar prob kullanıldı. Ortalama takip süresi 20.8±14.7 ay (dağılım 1-59 ay) idi.
BULGULAR Ortalama perfüzyon ve kros-klemp süreleri sırasıyla 102.4±15.7 dk (dağılım 48-171 dk) ve 76.1±25.0 dk (dağılım 27-145 dk) bulundu. Hastane mortalitesi iki hastada (%2.5), geç dönem mortalite üç hastada (%3.8) görüldü. Ameliyat sonrası dönemde bir hastaya kalıcı yürek pili (%1.3) yerleştirildi. Taburculuk sırasında 58 hasta (%73.4) sinüs ritminde idi. Bu hastaların dokuzunda (%15.3) yeniden AF gelişti. Ortalama AF gelişme süresi 5.3±4.4 ay (dağılım 2-12 ay) idi. Üç hastada (%3.8) kısa süreli atriyal flutter görüldü. Lojistik regresyon analizinde erken ve geç dönemde AF gelişim riskini artıracak bir faktör saptanmadı. 2006 yılı öncesi ve sonrası yapılan ameliyatlarda 6. ve 12. aylarda sinüs ritminde seyir oranları ilk dönem için sırasıyla %94.3±3.9 ve %87.6±5.9, ikinci dönem için %95.2±3.3 ile %92.2±4.4 bulundu (p=0.0001). Atriyal fibrilasyon ve sinüs ritmi ile taburcu edilen hasta grupları arasında ortalama sağkalım açısından anlamlı fark bulunmadı (p>0.05).
SONUÇ Atriyal fibrilasyonun RFA ile tedavisi giderek artan sıklıkta kullanılmakta ve başarı oranları da gün geçtikçe artmaktadır.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi