Yaşlılık kardiyovasküler hastalıklar için en önemli risk faktörlerinden biri olup organların ve damar sisteminin ilerleyici fonksiyon kaybı ile karakterizedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 65 yaş ve üzeri kişileri yaşlı olarak tanımlamaktadır. Yaşlılar Dünya nüfusunun %8.5’ini (617 milyon) oluşturmaktadır, bu oranın 2050 yılında %17’ye sıçrayacağı ve yaşlı kişi sayısının 1.6 milyara ulaşacağı öngörülmektedir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ülkemizde 65 yaş üstü nüfus son beş yılda %17.1 artarak 2016 yılında toplam nüfus içindeki oranı %8.3’e yükselmiş ve 6 milyon 651 bin 503 kişiye ulaşmıştır. 2050 yılında bu oranın %20.8’e ulaşacağı öngörülmektedir. Kardiyovasküler yaşlanma denince sol ventrikül dinamiğinde, aortanın elastikiyetinde, mitokondriyal ve hücresel düzeyde ise endotel ve damar düz kas hücrelerinde meydana gelen yapısal ve fonksiyonel değişimler anlaşılır. Bunların bilinmesi yaşlanan popülasyon için gelecekte endoteliyal disfonksiyon ve mitokondriyal oksitatif stres yanısıra kromatin remodeling ve genomik instabilitenin düzenlenmesi ayrıca vasküler onarımı desteklemek için otolog kemik iliği kökenli kök hücre transplantasyonu gibi yeni koruyucu ve tedavi edici seçeneklerinin gelişmesi açısından önemlidir.
Anahtar Kelimeler: Kardiyovasküler yaşlanma, yaşlı hasta, yaşlılık.Copyright © 2025 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi