Saf restriktif solunum sorunu (SRSS) olan hastalardaki sağ ventrikül değişiklikleri bugüne dek geniş olarak çalışılmamıştır. Bu çalışmada SRSS olan hastalarda sağ ventrikül tutulumu ve sol ventrikül diyastolik fonksiyonlarının araştırılması amaçlandı.
METOD Değişik etyolojileri olan 21'i erkek, 3'ü kadın toplam 24 SRSS olan hasta ile 23 sağlıklı kontrolde 2 boyutlu, M mod ve Doppler ekokardiyografi yapıldı. Sol ventrikül fonksiyonlarını etkileyecek hastalığı bulunanlar çalışma dışı bırakıldı. Çalışmaya katılan tüm bireylere solunum fonksiyon testi yapıldı ve arteriyel kan gazlarına bakıldı. Hastalar restriktif solunum sorununun ciddiyetine göre gruplara ayrıldı. Eko-Doppler ile sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu ve sol ventrikül diyastolik doluş parametreleri, sağ ventrikül diyastol-sonu duvar kalınlığı ve alanı ile diyastolik doluş parametreleri ve pulmoner akselarasyon zamanı ölçüldü, pulmoner akselerasyon zamanı kullanılarak ortalama pulmoner arter basıncı hesaplandı (ortalama PAB = 78 - [0.52 c pulmoner akselarasyon zamanı]).
SONUÇ SRSS olan hasta grubunda sağ ventrikül alan indeksi kontrollerden daha yüksek bulundu (sırasıyla 9,4+2,1 cm2/m2, 7,9+1,6 cm2/m2, p<0,05). Sağ ventrikül duvar kalınlığı hafif-orta ve ciddi SRSS olan hastalarda kontrol grubuna göre anlamlı yüksek bulundu (sırasıyla 8,3+0,6 mm, 4,1+1,1 mm, 2,8+0,4 mm, p<0,001). Ortalama pulmoner arter basıncı ciddi SRSS olan hastalarda hafif-orta SRSS olan hastalardan ve kontrol grubundan daha yüksek saptandı (sırasıyla 19,8+4,3 mmHg, 12,9+7,1 mmHg, 10,2+5,1 mmHg, p<0,05). Transtriküspid akım örneklerinde SRSS olan hastalarda E/A oranı kontrol grubuna göre anlamlı düşük bulundu (sırasıyla 0,81+0,40, 1,35+0,28, p<0,01). SRSS olan hastalarda sol ventrikül izovolumetrik relaksasyon zamanı kontrol grubuna göre anlamlı uzun saptandı (sırasıyla 93+21 ms, 74+9 ms, p<0,05). Transmitral akım örneklerinde SRSS olan hastalarda E/A oranı kontrol grubuna göre daha düşük bulunmasına karşın fark istatistiksel olarak anlamlı değildi. Sonuç olarak, saf restriktif solunum sorunu olan hastalarda sağ ventrikül duvar kalınlığında artış, sağ ventrikül dilatasyonu ve diyastolik doluş bozukluğu ve sol ventrikül relaksasyon anormallikleri saptandı.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi