Bu çalışmada kliniğimizde direksiyonel koroner aterektomi (DCA) uygulanmış olan olgular incelenerek erken dönem sonuçlar değerlendirildi. 1991-1995 yılları arasında, yaş ortalaması 53±8 olan, 43'ü erkek 4'ü kadın 47 hastanın 47 lezyonuna (38'i de novo, 9'ü restenotik) DCA yapıldı. İşlem 39 olguda sol ön inen, 7 olguda sağ koroner, 1 olguda ise sirkumfleks artere uygulandı. Lezyonlardan ikisi ostial, 44'ü non-ostial ekzantrik lezyondu. Bir olguda ise PTCA komplikasyonu olarak ortaya çıkan kısa disseksiyon flepi DCA ile rezeke edildi. İşlem başarısı %93.6, klinik başarı %89.4 bulundu. Darlık çapı yüzdesi ortalaması %82.8±10.5'den %12.8±11.8'e indi (p<(10)-6). Alınan parça sayısı ortalama 5.8 (3-15) idi. 17 lezyona (%41.3) ilave balon anjiyoplasti yapıldı. Biri akut tıkanma, diğeri perforasyon nedeniyle 2 hastaya acil cerrahi girişim (%4.2) uygulandı. 1 olguda Q dalgalı miyokard infarktüsü (MI) (%2.1), 1 olguda non-QMİ (%2.1), 1 olguda tromboliz ve PTCA ile açılan subakut tıkanma (%2.1), 1 olguda yan dal tıkanması (%2.1), ve 2 olguda distal akımı bozmayan disseksiyon (%4.2) görüldü. Buna göre major komplikasyon sıklığı %6.3, minor komplikasyon sıklığı ise %10.5 bulundu. Sonuç olarak DCA'nın açılı, kıvımlı ve kalsifik olmayan, 20 mm'den kısa, proksimal lezyonlarda başarı ile uygulanabileceği ve ekzantrik, ostial veya disseke lezyonlar gibi kompleks lezyonlarda operatörün başarısını arttıran bir yöntem olduğu kanısına varıldı.
Anahtar Kelimeler: Direksiyonel koroner aterektomi, iskemik kalp hastalığıCopyright © 2025 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi