AMAÇ Koroner arter hastalığı şüphesiyle koroner anjiografi yapılan hastalarda koroner arter ektazisi (KAE) sıklığı, koroner arterlere göre dağılımı, risk faktörleri ve prognozu araştırıldı.
Çalışma planı: Merkezimizde 2003-2005 yılları arasında elektif koroner anjiyografi yapılan 4119 hastanın 173’ünde (%4.2; 139 erkek, 34 kadın; ort. yaş 61±11) KAE saptandı. Koroner arter ektazisi dağılımının belirlenmesinde Markis ve ark.nın sınıflandırması kullanıldı. Bulgular, ektazi olmadan koroner arterlerinde darlık olan 145 hasta (115 erkek, 30 kadın; ort. yaş 61±10) ile karşılaştırıldı. Koroner anjiyografiden sonra KAE’li hastalara aortokoroner baypas (n=39), perkütan koroner girişim (n=36) ve medikal tedavi (n=98) uygulandı. Ortalama takip süresi 34.2±2.5 ay idi.
Bulgular: Ektazili hastaların %80.3’ü erkekti. Kırk altı hastada (%26.6) izole ektazi vardı; 127 hastada (%73.4) ise ek olarak anlamlı koroner arter darlığı görüldü. Başlangıç klinik özellikleri bakımından ektazili grupla kontrol grubu arasında tek anlamlı fark, KAE’li hastalarda daha sık görülen hipertansiyon idi (p=0.002). Hastaların %67.1’inde bir damarda, %24.9’unda iki damarda, %8.1’inde üç damarda ektazi görüldü. Sağ koroner arter ektaziden en çok etkilenen damardı (%50.9). Ektazik koroner arterlerin çapları 3.2 mm ile 9.7 mm arasında değişiyordu (ort. 5.6 mm). Markis ve ark.nın ölçütlerine göre en fazla tip IV ektazi (%64.2) görüldü. Çokdeğişkenli regresyon analizinde hipertansiyon KAE ile bağımsız ilişki gösterdi (odds oranı: 0.378; %95 güven aralığı: 0.211-0.678; p=0.001). Takip sonunda dokuz hastanın öldüğü (%5.2) öğrenildi. Yıllık mortalite oranı, medikal tedavi grubunda %1.5, perkütan koroner girişim grubunda %2.1, aortokoroner baypas grubunda %2.9 bulundu.
Sonuç: Bulgularımız, gelecekteki prospektif çalışmaların, hipertansiyon ile KAE arasındaki bağımsız ilişkiye ve KAE’nin anlamlı koroner arter darlığı ile birlikte görülmesine odaklanması gerektiğini düşündürmektedir.
Copyright © 2025 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi