Sol ventrikül disfonksiyonu olan koroner arter hastalarında miyokard doku canlılığının doğru olarak değerlendirilmesi klinik açıdan önemlidir. Çünkü bu hastaların önemli bir kısmında, başarılı bir revaskülarizasyonu takiben ventriküler fonksiyonda belirgin düzelme meydana gelir. Miyokard canlılığının değerlendirilmesinde hem invaziv ve hem de noninvaziv pek çok yöntem mevcuttur. Bu yöntemler arasında miyokard perfüzyon sintigrafisi (MPS) ve iki boyutlu ekokardiyografi yaygın bir şekilde kabul görmüştür. Pozitron emisyon tomografisi (PET) miyokard canlılığının ortaya konulmasında çok değerli bir tanı yöntemi olmakla birlikte, çok yüksek kuruluş ve işletim maliyetleri ve dünyada sınırlı sayıda merkezde uygulanabilmesi nedeniyle klinik kullanımı oldukça sınırlıdır. Buna karşın. Talyum201 sintigrafisi daha ucuz ve yaygın kullanılan bir yöntem olup, özellikle son yıllarda görünteleme metodunda miyokard canlılığı tanısına yönelik olarak yapılan değişikliklerle değerini kanıtlamıştır. Teknisyum-99m ile işaretli yeni MPS radyofarmasötikleri arasında en çok kullanılan ajan olan Tc-99m metoksizobütilizonitril (MIBI) ile yapılan çalışmalar da canlılık tanısında umut verici sonuçlar ortaya koymaktadır. Bu derlemede, gerek Talyum201 ve gerekse MIBI ile yapılan MPS'nin miyokard canlılığı değerlendirmesindeki rolleri tartışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Miyokard perfüzyon sintigrafisi, Talyum-201, Tc-99m SestaMIBICopyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi