AMAÇ Koroner yavaş akımlı hastalarda ürik asidin diyastolik fonksiyonun kötüleşmesi ve klinik sonuçlar üzerindeki etkisi belirsizliğini korumaktadır. Bu çalışma, koroner yavaş akım hastalarında serum ürik asit, diyastolik fonksiyonun kötüleşmesi ve majör advers kardiyovasküler olaylar arasındaki olası ilişkileri araştırmayı amaçlamaktadır.
YÖNTEMLER Anjiyografik olarak koroner yavaş akım tanısı konulan 537 hastadan prospektif olarak kan örnekleri alındı. Bunlardan 425 hastaya stres ekokardiyografi ile maksimum koşu bandı eforunun hem öncesinde hem de sonrasında kapsamlı kardiyak fonksiyon değerlendirmesi yapıldı. Serum ürik asit ile majör advers kardiyovasküler olaylar arasındaki ilişki, Cox orantılı tehlikeler regresyon modeli kullanılarak incelendi.
BULGULAR 425 hastadan (ortalama yaş: 58 ± 11 yıl; %52,2 erkek) 176’sında (%41,4) egzersizstresinden sonra diyastolik fonksiyonda kötüleşme meydana geldi. Diyastolik fonksiyonu kötüleşen hastalarda, diğerlerine kıyasla serum ürik asit seviyeleri yüksekti (sırasıyla 5,7 [4.1,6.7] ve 4.3 [3.6, 5.3] mg/dL; P <.001). Yüksek serum ürik asit seviyeleri, diyastolik fonksiyonu kötüleşen hastalarda nötrofil sayıları ve yüksek duyarlı C-reaktif protein ile de anlamlı şekilde ilişkiliydi, ancak yüksek olmayanlarda böyle bir ilişki yoktu. Çok değişkenli regresyon analizi, serum ürik asidin diyastolik fonksiyonun kötüleşmesinin bağımsız bir öngörücüsü olduğunu ortaya koydu (odds oranı = 1.87 [1.17-3.82], P =.023). Ayrıca, serum ürik asit, ekokardiyografik ve klinik değişkenler için düzeltme yapıldıktan sonra bile majör advers kardiyovasküler olaylarla ilişkili bulundu (risk oranı = 1.56 [1.03-2.89], P =.016).
SONUÇ Serum ürik asit, diyastolik fonksiyonun kötüleşmesi ile ilişkilidir ve inflamasyon aracılık edebilir. Bu bulgular, ürik asidin koroner yavaş akımı olan hastalarda majör advers kardiyovasküler olaylar için bir risk faktörü olduğunu göstermektedir.
Copyright © 2025 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi