Yirmi yılı aşkın süredir primer perkütan girişimler, özellikle hemodinamik bozukluğun olduğu akut miyokard infarktüslü vakalarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Konvansiyonel perkütan girişimler trombolitik tedaviye kıyasla etkin ve hızlı reperfüzyon sağlamalarına rağmen, trombüsün distal kapiller yatağa yayılması müdahalenin başarısını azaltabilmektedir. Bu yazıda kardiyojenik şok tablosunda müracaat etmiş, inferior ve sağ ventrikül miyokard infarktüsü olan 78 yaşındaki bir bayan hasta sunulmuştur. Göğüs ağrısının üçüncü saatinde kliniğimize müracaat eden hasta hemodinamik tablosunun kötülüğü nedeniyle acil olarak kateter laboratuvarına alındı. Koroner anjiyografik incelemede sağ koroner arterin ortasından itibaren total tıkalı olduğu ve antegrad distal akımın olmadığı; ayrıca circumflex ve sol ön inen arterde de ciddi darlıkların olduğu görüldü. Sağ koroner arterdeki total darlık geçilmesine ve bir çok kez şişirilmesine rağmen trombüsden kaynaklanan "instabil" ortam nedeniyle balon anjiyoplasti başarılı olamadı. Bunun üzerine X-SIZER trombektomi cihazı ile ortamdaki trombüs çıkarıldı ve TIMI-III akımın sağlandığı görüldü. Fakat lezyon bölgesinde rezidü darlık kalması ve disseksiyon gelişmesi nedeniyle bu segmente stent yerleştirildi. İşlemden hemen sonra hastanın hemodinamik parametreleri ve klinik tablosunun hızla düzeldiği gözlendi. Bir hafta sonra ise sol ön inen arterindeki ciddi darlık balon anjiyoplasti ve stent uygulaması ile açıldı. Hastamız ikinci uygulamadan bir hafta sonra genel durumunda belirgin iyileşme sağlanarak taburcu edildi.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi