AMAÇ Kardiyoloji kateter laboratuvarları birçok tanısal ve tedavi edici vaka gerçekleştirilmekte ve radyasyona maruz kalmanın oldukça yüksek olduğu bir alan olarak kabul edilmektedir. Bu çalışmanın amacı, kardiyoloji kateter laboratuvarında hastalara maruz kalan kümülatif radyasyon dozlarının (CAK) değerlendirilmesi ve personelin radyasyon optimizasyonuna yönelik tutumlarının ortaya konulmasıdır.
YÖNTEM Bu çalışmada farklı özelliklere sahip dört devlet hastanesinin katater laboratuvarlarındaki hastaların radyasyon dozları (n = 2804) değerlendirilmiştir. Radyasyon dozu değerlendirmesi Kümülatif Air Kerma ölçütü ile yapılmıştır. Veriler, hastanelerde görev yapan araştırmacılar tarafından X-Ray cihazlarından ve hastane bilgi sisteminden elde edilmiştir. Hastanelerden elde edilen veriler yapılan işleme göre sınıflandırılmıştır.
BULGULAR Kateterdeki laboratuvar prosedürlerin hasta dozları çalışmada sunulmuştur. Bulgular büyük ölçüde literatürle uyumludur. Bununla birlikte, bulgular aynı zamanda birçok vakanın oldukça yüksek radyasyon dozlarına maruz kaldığını da göstermektedir. Özellikle Kronik Total Oklüzyon (KTO) ve Perkütan Koroner Girişim (PKG) girişimleri optimizasyon altında olmalıdır. Bu çalışmanın bir diğer önemli sonucu da, katater laboratuvarında çalışan personelin X-ray cihazlarının kullanımında radyasyon optimizasyonuna yönelik tutumları yeterli düzeyde değildir.
SONUÇ Bu çalışma bulgularına dayanarak, hasta ve personel güvenliği için radyasyon dozlarını takip edebilecek bir sağlık politikasına ihtiyaç vardır. Bu amaçla, ulusal düzeyde radyasyon seviyelerini izlemek için tanısal radyasyon referans (DRL) seviyeleri oluşturulabilir. Çalışanlar için hizmet içi eğitim planlanabilir ve sonuçların DRL ile takip edilmesi için bir süreci oluşturulabilir.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi