120 izole VSD vakasında ekokardiyografik ve klinik bulgular değerlendirilmiş ve aralarındaki bağıntı incelenmiştir. Sonuçlara göre VSD tipi en sık perimembranöz (% 76) sonra subarteryel ve müskülerdir. Eko-KG'de VSD büyüklüğü ile sol ventrikül büyüklüğü arasında iyi ilişki mevcuttur. 3.°'den pulmoner hipertansiyon (PH) ancak büyük defektlerle birlikte gitmektedir. Küçük defektlerde PH yoktur. Kardiyotorasik oran (CTR) ile VSD büyüklüğü arasındaki iliki iyidir (r=0.56; n=113), bu açıdan CTR'nin güvenirliği % 83, hassasiyeti % 62'dir. CTR ile sol ventrikül büyüklüğü arasında çok iyi bir ilişki vardır: CTR'nin hassasiyeti % 66, güvenirliği % 81'dir. CTR'nin VSD çapı ve sol ventrikül büyüklüğü ile birlikte olan ilişkisi en iyisidir (r=0.72, n=67). Defekti ve sol ventrikülü büyük olanlarda bu, % 85 bir hassasiyet ile, defekti ve sol ventrikülü küçük olanlarda ise % 93 güvenirlikle öngörülebilir. Sol-Sağ şantın miktarı açısından Eko-KG'dekine göre kliniğin hassasiyeti % 76 ve güvenirliği % 73'tür. Pulmoner hipertansiyon açısından EKG'deki sağ ventrikül hipertrofisinin hassasiyeti % 100, güvenirliği % 84'tür.
Anahtar Kelimeler: Ventrikül septum defekti, ekokardiyografi, klinik sınıflama, EKG, toraks grafisiCopyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi