AMAÇ Bu çalışmada, koroner arter baypas cerrahisi (KABC) ile tam revaskülarizasyon sağlanamayan hastalarda transmiyokardiyal lazer revaskülarizasyonu (TMR) uygulamasının anjinal yakınmalar ve klinik sonuçlar üzerindeki etkileri araştırıldı.
Çalışma planı: 2003-2006 yılları arasında KABC uygulanan ancak tam revaskülarizasyon sağlanamayan 45 hastaya ait veriler geriye dönük olarak incelendi. Bu gruptan 35 hastaya (ort. yaş 61.7) sadece KABC, 10 hastaya (ort. yaş 62) ise KABC ile eşzamanlı olarak TMR işlemi yapılmıştı. Hastalar üçüncü ayda ve ortalama 22.3±6.1 ay olan takip süresinin sonunda transtorasik ekokardiyografi ve perfüzyon sintigrafisi ile incelendi. Anjinal semptomlar CCS (Canadian Cardiovascular Society) sınıflamasına göre değerlendirildi.
Bulgular: İki grubun ameliyat öncesi verileri benzer bulundu. Hastaların tümü semptomatikti (CCS sınıfı TMR grubunda 2.6±0.5, sadece KABC grubunda 2.3±0.8). Kardiyopulmoner baypas (KPB) süresi TMR grubunda daha uzun idi (p=0.022). Ameliyat sonunda TMR grubunda düşük-orta doz inotrop desteğine daha az ihtiyaç duyuldu (TMR grubunda %10, sadece KABC grubunda %48.6; p=0.034). Erken mortalite hiçbir hastada gözlenmezken, üç hastada (TMR grubunda 1 hasta, sadece KABC grubunda 2 hasta; p=0.329) geç mortalite görüldü. Üçüncü ayda TMR grubundaki hastaların %50’si (n=5) asemptomatik iken, sadece KABC grubunda hastaların %14.3’ü (n=5) asemptomatikti (p=0.016). Anjinal semptomlarda düzelme TMR grubunda anlamlı derece daha fazla idi (CCS sınıfı 3. ay 1.2±0.6 ile 2.2±0.7; p=0,001 ve takip sonu 1±0.6 ile 2±0.7; p=0.001). Miyokart perfüzyon sintigrafisi ve ekokardiyografi ile kontrollerde iki grup arasında anlamlı fark görülmedi.
Sonuç: Tam cerrahi revaskülarizasyon sağlanamayan hastalarda TMR uygulaması KPB’den ayırma işlemi sırasında inotropik destek ihtiyacını, kısa ve orta dönemde anjinal yakınmaları azaltmaktadır.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi