AMAÇ Aortik ve pulmoner kapakların ayrı ayrı varlığında, bir pulmoner arter dalının çıkan aorttan köken alması nadir rastlanan bir anomalidir ve geri dönüşsüz pulmoner vasküler hastalık gelişiminin engellenmesi için erken tanı ve cerrahi tamir gerektirir. Bu çalışmada bu nadir patolojinin görüldüğü yedi bebekle ilgili deneyimimiz değerlendirildi.
ÇALIŞMA PLANI Aralık 2003 ile 2009 tarihleri arasındaki dönemde yedi hastada (2 kız, 5 erkek; yaş aralığı 4-84 gün) pulmoner arter dalının çıkan aorttan köken aldığı anomali tanısı kondu. Hastane kayıtlarından olguların klinik özellikleri, cerrahi işlemleri ve takip sonuçları incelendi.
BULGULAR Hastaların ortak başvuru semptomları nefes darlığı, hızlı soluma ve beslenme zorluğuydu. Tüm olgularda tanı ekokardiyografi ile kondu. Altı hastada sağ pulmoner arter, bir hastada sol pulmoner arter çıkan aorttan köken almaktaydı. Eşlik eden anomaliler üç hastada duktus arteriyozus açıklığı, beş hastada foramen ovale açıklığı, bir hastada aortik ark kesintisi ve aortopulmoner pencere idi. Tüm hastalarda cerrahi olarak anormal pulmoner arter pulmoner gövdeye taşındı. Ayrıca, üç hastada duktus arteriyozus açıklığı bağlandı ve bir hastada aortik ark kesintisi ve aortopulmoner pencere onarımı yapıldı. Hiçbir olguda hastaneiçi ölüm görülmedi. İki hastada entübasyon süresi uzadı (10 ve 16 gün). Tüm hastalar iyi durumda hastaneden taburcu edildi. Olguların iki ay ile altı yıl arasında değişen izlem süreleri içinde, sadece bir hastada anastomoz bölgesinde hafif derecede darlık gelişti.
SONUÇ Bebeklik döneminde erken tanı, zamanında cerrahi girişim ve ameliyat sürecinde iyi bakım, pulmoner arter dalının çıkan aorttan köken almasına bağlı morbidite ve mortaliteyi azaltmaktadır.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi