Biyoprotez kalp kapaklarının en büyük dezavantajı orta ve uzun vadede dejenerasyon gelişmesidir. Triküspit kapak replasmanı sonrası biyoprotez dejenerasyonu gelişen hastalarda yeniden ameliyat riskinin yüksek olması nedeniyle perkütan valve in valve (ViV) yaklaşımı tercih edilmektedir. Biyoprotez kapak radyo-opak olmadığında işlemin zorlayıcı yönleri olabilir. Hastanemizde gerçekleştirilen 3 tirküspit ViV olgusunu sunmayı, işlemin adım adım yapılışını ve floroskopide kapak görünmediğinde hizalamanın nasıl gerçekleştirildiğini tarif etmeyi amaçladık. Sağ kalp yetmezliği ile başvuran hastaların triküspit biyoprotez kapaklarında ciddi disfonksiyon görüldü. Ameliyat notları gözden geçirildi ve ViV aplikasyonu kullanılarak kapak boyutları belirlendi. İlk hastada biyoprotez kapak floroskopide açıkça görülüyordu ve kapağı hizalarken zorluk yaşanmadı. Ancak diğer iki hastanın biyoprotez kapakları floroskopide görülmüyordu. Predilatasyon yapıldı ve indentasyon çizgisi referans olarak kullanıldı. Balonla genişletilebilir kapak hizalanırken EKO görüntüleme ve sağ atriyal/ventriküler anjiyogramlar yapıldı. ViV işlemi her 3 vakada da başarılı oldu. Transkateter ViV işlemi triküspit biyoprostetik kapak dejenerasyonu olan hastalar için iyi bir tedavi seçeneğidir. Kapağın radyo-opak olmadığı durumlarda, balon dilatasyonu sırasındaki indentasyon noktasına dikkat edilerek, sağ ventrikülografi ve sağ atriyografiler yapılarak ve EKO kılavuzluğundan faydalanılarak yeni kapağın istenilen şekilde hizalanması gerçekleştirilebilir.
Anahtar Kelimeler: Biyoprotez kapak disfonksiyonu, perkütan kapak replasmanı, triküspit biyoprotez kapak, triküspit valve in valveCopyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi