AMAÇ Doku deformasyon süresi bölgesel miyokart fonksiyonları için önemlidir. Bu çalışmada koroner yavaş akım (KYA) fenomeninin zirve sistolik gerilim (strain) süresi ile ilişkisi değerlendirildi.
ÇALIŞMA PLANI Çalışmaya koroner anjiyografide KYA saptanan 25 hasta (23 erkek, 2 kadın; ort. yaş 48.4±11.9) ve koroner anjiyografisi normal bulunan 20 sağlıklı kişi (16 erkek, 4 kadın; ort. yaş 51±11.3) alındı. Koroner yavaş akımın belirlenmesinde TIMI kare sayısı yöntemi (TKS) kullanıldı. Ekokardiyografik kayıtlar standart apikal ve parasternal görüntülerden elde edildi. Renkli Doppler miyokart görüntüleri 160-200/sn kare hızında elde edildi. Zirve sistolik gerilim süresi, sol ventrikülün tüm duvarlarının bazal, orta ve apikal segmentlerinden ölçüldü.
BULGULAR Hasta ve kontrol grubu arasında sol ventrikül sistolik fonksiyonları açısından anlamlı fark görülmedi (ejeksiyon fraksiyonu %67±5 ve %66±4). Hasta grubunda TKS değerleri kontrol grubundan anlamlı derecede yüksek bulundu (sol ön inen arterde 42.8±7.7 ve 17.9±3.5; sirkumfleks arterde 37.7±6.5 ve 16.6±2.9; sağ koroner arterde 41.2±6.4 ve 17.3±2.7; p<0.001). Renkli doku Doppler miyokart görüntülerinden sol ventrikülün 18 segmentinden ölçülen zirve sistolik gerilim sürelerinin tümü hasta grubunda kontrol grubuna göre anlamlı yükseklik gösterdi (p<0.001). Hasta ve kontrol gruplarında aynı duvarlar için bazal segmentlerle karşılaştırıldığında, orta segmentlerde ölçülen gerilim süreleri daha kısa bulunurken (p<0.05), orta ve apikal segmentlerden ölçülen gerilim süreleri arasında anlamlı fark saptanmadı (p>0.05).
SONUÇ Çalışmamız KYA’da zirve sistolik gerilim sürelerinin uzadığını gösteren ilk çalışmadır. Bu uzama, KYA olan hastalarda miyokardın bölgesel kasılma fonksiyonlarındaki bozulmaya işaret eden bir belirteç olabilir.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi