Rosuvastatin ile yapılan çalışmaların Türkiye sonuçları

Koroner kalp hastalığı, Türkiye’de başta gelen morbidite ve mortalite nedenidir ve Türk halkında koroner hastalık için en önemli öngördürücü risk faktörlerinden biri total/yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) kolesterol oranıdır. Dolayısıyla, dislipideminin, özellikle statinlerle uygun tedavisi, koroner kalp hastalığının önlenmesi açısından çok önemlidir. Dünyada, en yeni statin olan rosuvastatin ile yapılmış veya devam eden çok sayıda çalışma vardır. Bu derlemede, CEPHEUS çalışmasının (Centralized Pan-European survey on the undertreatment of hypercholesterolemia) Türkiye koluna ait sonuçlar değerlendirilmiştir. Dokuz merkezden, dislipidemili 575 hastanın alındığı bu kesitsel tarama çalışmasının primer amacı, lipid düşürücü tedavi görmekte olan bu hastalarda hedef düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) kolesterol düzeylerine ulaşma oranlarının değerlendirilmesidir. Hedef LDL-kolesterol düzeylerine ulaşma oranı Türk halkında düşük bulunmuştur. Bu oranlar, NCEP-ATP III (2004) kılavuzuna göre %35.1, Avrupa kılavuzuna göre %47.8’dir. Diyabet ve koroner kalp hastalığı gibi en yüksek risk gruplarında bu oranlar daha da düşüktür. Statin dozlarının yukarı doğru ayarlanması uygunsuz gerçekleşmiştir. Sonuç olarak, Türkiye’de lipid düşürücü tedavi suboptimal şekilde uygulanmaktadır. Bu açıdan hem hastalar, hem de hekimler tarafından yapılması gereken çok şey vardır.