AMAÇ Bu çalışmada, kronik koroner sendromda (KKS), Gensini skorları kullanılarak, koroner arter kıvrımlılığının (KAK) klinik önemi araştırılmıştır.
YÖNTEM Retrospektif, tek merkezli çalışmaya kliniğimizde göğüs ağrısı nedeniyle koroner anjiyografi (KAG) uyguladığımız 388 hasta, akut koroner sendromu (AKS) olanlar ve önceden perkütan koroner girişim öyküsü olanlar dışlandıktan sonra dahil edildi. Hastalar KAK olanlar ve olmayanlar olarak iki gruba ayrıldı.
BULGULAR Çalışmaya alınan 388 hastanın analizi, KAK’ın ileri yaş (P < 0,001), kadın cinsiyet (P < 0,001), daha az sigara içme (%19,3’e karşı %29,6, P = 0,025) ve hipertansiyon (%53,5’e karşı %38,7, P = 0,05) ile ilişkili olduğunu gösterdi. KAK grubunda diyabetin biraz daha yüksek, sınırda anlamlı bir yaygınlığı vardı (%22,8’e karşı %14,5, P = 0,051). KAK ayrıca, diyastolik disfonksiyonla (P = 0,04), daha düşük Gensini skorları ve daha yüksek KAK skorlarıyla ilişkili olmakla birlikte koroner ateroskleroz şiddetiyle ters orantılıydı (P = 0,039; P = 0,049). Tek değişkenli analizler, KAK ile ileri yaş (P < 0,001), kadın cinsiyet (P < 0,001), hipertansiyon (P = 0,004), diyabet (P = 0,039), diyastolik disfonksiyon (P = 0,003) ve Gensini skoru (P = 0,012) arasında anlamlı korelasyonlar gösterdi. Çok değişkenli analizlerde, ileri yaş (P = 0,001), kadın cinsiyet (P < 0,001) ve Gensini skoru (P = 0,049) KAK ile anlamlı ilişkili bulundu.
SONUÇ Çalışmamızda, ileri yaş ve kadın cinsiyetin KKS’da KAK gelişimi için önemli belirleyiciler olduğu gösterilmiştir. KAK ile ilişkili düşük Gensini skorlarının muhtemelen bu hastalarda aterosklerotik plak yükünün daha az olmasından kaynaklanıyor olabilir. Bu ilişkinin daha ileri çalışmalarla araştırılması, koroner ateroskleroz için tedavi ve yönetim stratejilerinin geliştirilmesine yardımcı olabilir.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi