Çalışmamızda persistan atriyal fibrilasyonlu (AF) olgularda direk akıma bağlı muhtemel miyokard hasarını en aza indirmek ve başarısız şok sayısını azaltarak işlem zamanını kısaltmak için optimal başlangıç enerji miktarını belirlemeyi amaçladık. Çalışmaya persistan AF'lu (ortalama süre 143±112 gün), transözofajiyal ekokardiyografiyle intrakardiyak trombusu olmayan 72 olgu (41 erkek, yaş ortalaması 59 ± 11) alındı. Tüm hastalara eksternal kardiyoversiyon (EKV) öncesi uzun dönem veya kısa dönem antikoagulasyon uygulandı. Tüm olgulara sinüs ritmi (SR) sağlanana kadar 100 J, 200 J, 360 J ve yine 360 J (şok kaşıklarının yeri değiştirilip tekrar) protokolüyle EKV yapılması planlandı. İlk 16 olgudan sadece 2 si, 100 J ile SR'ne döndürülebildiğinden (%12) sonraki hastalarda 100 J kullanılmadı. Geriye kalan 70 hastaya 200 J uygulandı ve 14 olguda (%20) SR sağlandı. Üç yüz altmış J uygulanan 56 olgudan 39'u SR'ne döndürüldü. Sinüs ritmine dönmeyen 17 hastaya şok kaşıklarının yeri değiştirilerek ve toraksa hafif basınç uygulayarak ikinci 360 J verildi. Hastaların 5'inde (%29) SR sağlandı. Sonuç olarak persistan AF'lu hastaların %83'ünde SR elde edildi. Persistan AF'lu olgularda 100 J ve 200 J ile yapılan EKV' da beklenenden daha az başarı sağlanmıştır (%22). Persistan AF'lu olgularda EKV'da 100 J veya 200 J ile başlanması şok sayısını artırarak işlem süresinin uzamasına, verilen toplam enerji miktarını yükselterek muhtemel miyokard hasar riskinin artmasına neden olabilir. Kronik AF'da EKV'a 360 J ile başlamak optimal seçenek gibi gözükmektedir. (Türk Kardiyol Dern Arş 2004; 32: 550-555)
Anahtar Kelimeler: Atriyal fibrilasyon, eksternal kardioversiyon, başlangıç enerjisiCopyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi