AMAÇ Stent içi restenoz (SİR) ile koroner aterosklerozu arasında altta yatan patofizyolojik mekanizmalar açısından önemli farklılıklar vardır. Çalışmamızda ST yükselmeli miyokart enfarktüsünde (STYME) koroner arter hastalığı (KAH) yaygınlığı ile SİR arasındaki ilişkinin değerlendirilmesini ve SİR ile ilişkili olabilecek diğer faktörleri tespit etmeyi amaçladık.
YÖNTEMLER Çalışmamıza ilk kez STYME ile başvuran, ilk 12 saatte primer perkütan koroner girişim ile başarılı bir şekilde tedavi edilen ve üçüncü ayda kontrol anjiyografisi yapılan 372 hasta dahil edildi. KAH yaygınlığı Gensini skoru ile tespit edildi.
BULGULAR Çalışmamızda SİR oranı %23.4 (87 hasta) olarak tespit edildi. Ortalama Gensini skoru SİR olan grupta belirgin derecede yüksek bulundu (69 [dağılım, 51–90] ve 42 [dağılım, 32–61], p<0.001). Diabetes mellitus varlığı, sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu (SVEF) ve LDL-C seviyeleri SİR olan ve olmayan grupta anlamlı bir şekilde farklı bulundu (tümü için, p<0.05). Ayrıca stent çapı ve stent uzunluğu da SİR olan ve olmayan grupta anlamlı düzeyde farklı bulundu (iki grupta da, p<0.05). Çok değişkenli regresyon analizi sonucunda Gensini skoru, stent çapı, stent uzunluğu, LVEF ve LDL-C ile SİR arasındaki ilişkinin bağımsız olduğu tespit edildi.
SONUÇ Stent içi restenoz ile koroner ateroskleroz için altta yatan patofizyolojik mekanizmalar farklı olsa da, koroner arter hastalığı yaygın olan hastalar SİR açısından riskli kabul edilmelidir.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi