Akım yaklaşım bölgesi yöntemi (PISA), devamlılık prensibini temel alan ve orifis alanı ölçümlerinde kullanımı halen geliştirilme aşamasında olan yeni bir tekniktir. Çalışmamızın amacı bu yöntemin mitral darlığı vakalarında mitral kapak alanı (MKA) ölçümündeki yerini belirlemek, sonuçları klasik ekokardiyografik yöntemler olan planimetri ve Doppler basınç yarılanma zamanı ile karşılaştırmak ve MKA ölçümlerini etkileyen faktörleri değerlendirmektir. Mitral darlığı tanısı ile ekokardiyografi laboratuvarına gönderilen 30 ardışık hastada (yaş ort. 43±/-14, 25 kadın, 5 erkek) MKA planimetri, Doppler ve PISA ile ölçülmüş ve ölçüm sonuçları bağıntı katsayısı (r) ile karşılaştırılmıştır. Hastalar ekokardiyografik görüntü kalitesi, mitral darlığına eşlik eden atriyal fibrilasyon, mitral yetersizliği ve aort yetersizliği gibi ek faktörlerin varlığına göre ayrıca değerlendirilmiştir. PISA ile ölçülen kapak alanları klasik ekokardiyografik yöntemlerle, özellikle planimetriyle oldukça uyumlu sonuçlarının bağıntı katsayısı sırasıyla r=0,86 ve r=0,68 olarak hesaplanmıştır. PISA ile MKA'nın hesaplanmasında en önemli sorunun görüntü kayması yarıçapının (r) doğru belirlenmesi olduğu, PISA'nın diğer yöntemlerle uyumsuz sonuçlar verdiği vakalarda r'nin 1 cm'den küçük ölçüldüğü gözlenmiştir. Atriyal fibrilasyon, mitral yetersizliği ve aort yetersizliği varlığında planimetri ile daha uyumlu sonuçları veren yöntemin PISA olduğu, buna karşılık görüntü kalitesinin sorun yaratmasıyla planimetrinin güvenilirliğinin azaldığı durumlarda PISA ölçümlerinin etkilenmediği ve bu kez Doppler'e daha yakın sonuçlar verdiği saptanmıştır. Sonuç olarak PISA'nın mitral darlığında MKA ölçümünde yararlı bir teknik olduğu, klasik MKA ölçüm yöntemlerinin güvenilir olmadığı durumlarda PISA'nın üçüncü bir ekokardiyografik yöntem olarak uygulanabileceği kanısına varılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Akım yaklaşım bölgesi, mitral darlığıCopyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi