Plazmacia lıomosisrein ve lipoprotein (a) [LP(a)] yüksekliğinin koroner arter lzasrahğ uıda riskfaktörü olarak erkileri son zamanlarda stk araşttnlmtş olmakla birlikte, çalişma ve mera analiz sonuçlan hala çelişkilidir. Aynca toplumımwzda genç yaşta koroner arter lzastah ğı olanlar arasmda, bu n/ann risk faktörü olarak önemini araşttran yeterli çalişma bulunmamaktadır. Bu amaçla akut miyokad infarktiisii geçiren 45 yaş altı 92 hasta ve 30 konrol grubu üzerinde lıomosistein ve Lp( a)'mn risk faktörü olarak önemlerini ve birbirleri ile olan etkileşimlerini araştu ·dık. Miyokad infarktüsii geçiren hastalarda plazma· lıomosisrein düzeyi kontrol grubuna göre anlamh olarak daha yüksek bulunmakla birlikte [geometrik ort. 12.4 }lmoi!L (%95 Cl 10.9-13.9) ve 10.0 pmoi!L (%95 Cl 5.1 -14.9)], Lp(a) her iki grupta benzer düzeydeydi. Homosistein ve lipoprotein düzeyleri dört dilime ayrıldt ğtnda lıomosisrei nin dördüncü diliminde Ml riskinde anianı/i arttş sap/mıdi. Lipoprotein (a) için dilimter arasmda anlamlı fark yoktıt. Ayıca olguların tümü, konrol grubunda saptanan homosistein ve lipoprotein ( a) düzeylerinin %90 persanriline göre aynldtğmda, listünde kalanlarda homosis/einin hem tek değişkenli hem de çok değişkenli analizde (p=0.01, OR 1.87%95 Cl1.34-2.75) Ml için anlamlı bağmıs t z riskfaktörü olduğu saptandi. Lipoprotein (a)'nm, lıonıosistein in miyokard infarktiisiindeki risk oramm arttnet etkisi de yokttt. Ku·k beş yaş altmda infarktüs için en ciddi bağtmSIZ risk faktörleri sigara içiciliği (p=0.0004) ile total kolesterol/HDL oram (p=0.01) idi. Sigara içenlerde homosistein düzeyi içmeyeniere göre dalıa yüksekti (p=0.004). Sonuç olarak 45 yaş altmda plazma homosistein yüksekliğinin miyokard infarktüsii için önemli bir bağımst z riskfaktörü olabileceğ i kamsına vanld1. Lipoprotein (a) yüksekfiğinin ise bu grupta miyokard infarktüsü için bağımst z bir risk oluşturmadıği ve lıomosisteinin etkisini artmct bir özelliğ inin olmayabileceği saptandi.
Anahtar Kelimeler: miyokard infarktüsii, lıomosistein, lipoprotein (a)Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi