AMAÇ Bu çalışmanın amacı subakut alt ekstremite iskemisi olan hastalarda alteplaz ile kateter aracılı intra-arteriyel trombolitik tedavinin erken sonuçlarını yayınlamak ve CONUT (Controlling Nutritional Status) skoru ile değerlendirilen malnütrisyonun trombolitik tedaviye yanıt ve kanama ile ilişkili olup olmadığını belirlemektir.
YÖNTEMLER Bu, 2007-2020 yılları arasında, infraaortik subakut trombotik oklüzyon nedeniyle Rutherford sınıf 3 (%34.7), sınıf 4 (%40.7) ve sınıf 5 (%24.6) semptomları olan ve kateter aracılı tromboliz ile tedavi edilen 118 hasta ile yürütülen retrospektif bir çalışmadır.
BULGULAR Hemen tromboliz sonrası teknik başarı (TIMI grade 2/3) oranı %56, ilave tüm girişimlerden sonra genel teknik başarı oranı %83.9 olarak görüldü. Hastaların %74.5’inde klinik başarı elde edildi. Major kanama %11.8’inde meydana geldi. Ancak, giriş yeri hematomlarını çıkardığımızda major kanama oranı %5.1 idi. Hastane içi ölüm oranı %5.1 ve 30 günluk amputasyon oranı %12.7 idi. CONUT skoruna göre (≥2) hastaların %48.3’ünde malnütrisyon tespit edildi. Herhangi bir seviyedeki malnütrisyon, başarısız tromboliz yanıtı ve kanama ile ilişkiliydi. Diğer faktörler için ayarlama yapıldıktan sonra bile, CONUT skoru yetersiz litik yanıtı öngördü, ancak serum CRP veya nötrofil/lenfosit oranı litik tedaviye yanıt ile ilişkili bulunmadı. Yetersiz litik yanıtın diğer belirleyicileri semptom süresi, Rutherford sınıf 4/5 semptom ve kötü pedal akım olarak saptandı.
SONUÇ Subakut bacak iskemisi olan hastalarda, kateter aracılı intra-arteriyel trombolitik tedavi tek başına olmasa da ek müdahalelerle birlikte, önemli kanama ve ölüm riskine karşın birçok hastada etkiliydi. Malnütrisyon, yetersiz litik yanıt ve kanama ile ilişkiliydi. Hekimler uygun tedaviyi seçerken malnütrisyonun farkında olmalı ve ekstremite iskemisi olan hastaların beslenme durumunu dikkate almalıdır.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi