Kardiyak resenkronizasyon tedavisi (CRT) atriyoventriküler, interventriküler ve intraventriküler ileti gecikmesine bağlı sol ventrikül (SV) fonksiyonlarındaki bozulmanın kardiyak stimülasyon yöntemi ile düzeltilmesidir. Kalp yetersizliği olan hastalarda optimal medikal tedaviye CRT uygulamasının ilavesi ile semptomlarda azalma, yaşam kalitesinde artış, egzersiz kapasitesinde artış, hastaneye yatışta azalma, SV strüktür ve fonksiyonlarında iyileşme sağlanmaktadır. Ayrıca mortalite üzerine olumlu etkilerinin olduğunu bildiren çalışmalar da mevcuttur. Ancak kılavuzlarda belirtilen bütün kriterlere uygun olmasına rağmen hastaların %30-50'si uygulanan tedaviye cevap vermemektedir. Hangi hastanın CRT'ye cevap vereceğinin çok iyi tespit edilmesi ve hasta seçiminde mutlaka kişisel değerlendirme yapılması gerekmektedir. Günümüzde CRT sonrası hemodinamik iyileşme ve tedaviye cevap için intraventriküler asenkronizasyon varlığı ve miktarının en önemli öngördürücü olduğu kabul edilmektedir. CRT öncesi mutlaka doku Doppler görüntüleme gibi yöntemlerle SV segmentlerinde haritalama yapılmalı ve septum ile hangi SV duvarı arasında en fazla gecikme olduğu tespit edilmelidir. Mümkünse SV elektrodu bu bölgeye implante edilmelidir. Ayrıca dar QRS kompleksine sahip hastaların yaklaşık yarısında intraventriküler asenkronizasyon tespit edilmiştir. Önümüzdeki günlerde hasta seçiminde günümüzde önemli bir kriter olan QRS genişliğinin dikkate alınmayıp özellikle intraventriküler asenkronizasyon varlığı ve miktarının ön plana çıkması beklenmektedir. (Türk Kardiyol Dern Arş 2004; 32: 376-389)
Anahtar Kelimeler: İntraventriküler asenkronizasyon, kalp yetersizliği, resenkronizasyon tedavisiCopyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi