AMAÇ ST-yükselmeli miyokart enfarktüs (STYME) hastaları homojenlik göstermediğinden dolayı ani kardiyak ölümlerin primer korunması ihtilaflı bir konudur. T-dalga alternansının (TDA) kardiyak mortalite ile ilişkisi, çoğunluğu ölümcül aritmi riski yüksek olan düşük sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonlu (SVEF) hastalar olmak üzere, birçok farklı kalp hastalıklarında incelenmiştir. Çalışmamızda, genç yaş STYME geçirmiş ve korunmuş SVEF’ye sahip spesifik bir popülasyonda TDA’nın prevalansını ve kardiyak mortalite ile ilişkisini araştırmayı amaçladık.
YÖNTEMLER Bu ileriye yönelik çalışmaya, 45 yaş altı tek damar primer perkütan koroner işlem uygulanmış, korunmuş kardiyak fonksiyonlu 108 STYME hastası dahil edildi. Korunmuş kardiyak fonksiyon, işlem sonrası 24–72 saatte yapılan ekokardiyografide SVEF ≥50 saptanması olarak kabul edildi. TDA analizi STYME’den yaklaşık bir yıl sonra yapıldı. TDA pozitifliği, daha önceki çalışmalarda tanımlandığı gibi, dakikada 125 kalp atımında maksimum voltajın 64 μV üzeri olması şeklinde tanımlandı. Hastaların beş yıllık takibi sonucu primer sonlanım noktası olarak total kardiyak nedenli ölümler kabul edildi.
BULGULAR T-dalga alternansı, 24 hastada (%22.2) pozitifti. TDA pozitifliğine göre oluşturulan iki grup arasında; geleneksel risk faktörleri, ilaç kullanımı ve SVEF açısından fark yoktu. Beş yıllık takip sonucunda yedi hasta (%6.5) primer sonlanım noktasına ulaştı. Diğer risk faktörlerinden bağımsız olarak, TDA pozitifliği olan hastalarda beş yıllık kardiyak mortalite, TDA pozitifliği olmayanlara göre 10.7 kat oranında artmıştı.
SONUÇ T-dalga alternansı pozitifliği genç yaş STYME hastalarında artmış kardiyak mortalite ile ilişkili olabileceğinden dolayı, klinisyenler bu popülasyonda TDA testini dikkate almalıdır.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi