AMAÇ Kalp yetersizliği tedavisinde sol ventrikül disenkroni parametrelerinin önemi araştırılmakta olan bir konudur. Çalışmamızda iskemik olmayan dilate kardiyomiyopatili hastalarda doku Doppler yöntemi ile saptanan sol ventrikül sistolik disenkroni varlığının prognostik önemi araştırıldı.
Çalışma planı: Çalışmaya iskemik olmayan dilate kardiyomiyopatili 62 hasta (39 erkek, 23 kadın; ort. yaş 40; dağılım 9-77) alındı. Tüm hastalar elektrokardiyografi, doku Doppler görüntüleme de dahil ekokardiyografi ve anjiyografi ile değerlendirildi. İntraventriküler gecikme (İVG) süresine göre iki grup oluşturuldu: Grup 1’de İVG ≤65 msn olan 10 hasta, grup 2’de İVG >65 msn olan 52 hasta vardı. Primer sonlanım noktası tüm nedenlere bağlı mortalite olarak belirlendi. Hastalar ortalama 1,253±177 gün (dağılım 943-1583 gün) süreyle takip edildi.
Bulgular: Grup 2 hastalarında anlamlı derecede uzun ortalama İVG süresi (129±68 msn ve 57.5±8.7 msn; p=0.013), daha yüksek oranda sol dal bloku (%30.8 ve %10; p=0.05), daha uzun QRS (145±29 msn ve 129±23 msn; p=0.02) ve daha yüksek mortalite (%55.8 ve %10; p<0.0001) görüldü. Ani ölüm grup 1’de bir hastada, grup 2’de 12 hastada meydana geldi. Diğer ölümlerin tümü (n=17) grup 2 hastalarında görüldü. Klinik sonlanımı öngörmede ROC analiziyle hesaplanan İVG kesim değeri 65 msn bulundu (özgüllük %72, duyarlık %46). Kaplan-Meier analizinde sağkalım grup 2 hastalarında anlamlı derecede düşük bulundu (p=0.045). Çok değişkenli analiz, başvuru sırasındaki İVG’nin mortaliteyi öngörmede tek bağımsız etken olduğunu gösterdi (p<0.001).
Sonuç: İskemik olmayan dilate kardiyomiyopatili hastalarda artmış İVG süresi, ejeksiyon fraksiyonu ve QRS genişliğinden bağımsız olarak, daha yüksek ölüm riski ile ilişkilidir. Bu hastaların erken kardiyak resenkronizasyon tedavisi için değerlendirilmesi uygun olabilir.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi