AMAÇ Kardiyovasküler hastalıkların ikincil korunmasında yaygın olarak kullanılmasına rağmen aspirinin etkisi tüm hastalarda aynı düzeyde değildir. Çalışmamızda, aspirin kullanan kararlı koroner arter hastalarında (KAH) aspirin direncinin sıklığı ve aspirinin trombositlerin adenozin difosfata (ADP) duyarlılığına olan etkisi araştırıldı.
ÇALIŞMA PLANI Kararlı koroner arter hastalığı nedeniyle en az son yedi gündür aspirin kullanan 100 hasta (28 kadın, 72 erkek; ort. yaş 56; dağılım 30-75) çalışmaya alındı. Son yedi gün içinde aspirin kullanmamış olan 30 sağlıklı gönüllüden (10 kadın; 20 erkek; ort. yaş 54) kontrol grubu oluşturuldu. Trombosit fonksiyonları PFA-100 cihazı ile değerlendirildi. Aspirin direnci için sınır, kontrol grubunda kollajen/epinefrin kartuşunda ölçülen kapanma zamanı değerlerinin 95. persentiline denk düşen değer (170 sn) olarak kabul edildi.
BULGULAR PFA-100 ile 27 hastada (%27) aspirin direnci saptandı. On yedi hastada (%17) kapanma zamanında, en çok %25 olmak üzere, uzama (dağılım 171-212 sn) görüldü; 34 hastada (%34) ise 300 sn sonunda kapanma olmadı. Aspirin direnci görülen hastalarda trombositlerin ADP’ye duyarlılığında anlamlı yükselme vardı; kollajen/ADP kartuşunda ölçülen zaman, aspirin direnci olmayanlar (100.4 sn; p=0.007) ve kontrol grubuna (79.0 sn; p=0.03) göre anlamlı derecede kısa bulundu Aspirin direnci olan ve olmayanlar arasında yaş, cinsiyet, hipertansiyon, diyabetes mellitus, sigara içimi, ailede KAH öyküsü, trombosit sayısı ve ortalama trombosit hacmi, kandaki üre ve kreatinin düzeyleri açısından anlamlı farklılık görülmedi (p>0.05). Aspirin kullanma süresi ve yapısı (enterik kaplı olup olmaması) aspirin direnci ile ilişkili bulunmadı.
SONUÇ Aspirin kullanımı her zaman istenen sonucu vermemektedir ve aspirin direnci görülen hastalarda trombositlerin ADP’ye duyarlılığında artış görülmektedir; bu durum anti-trombosit tedavinin bireyselleştirilmesini gerektirebilir.
Copyright © 2024 Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi